dangoz

Durum: 187 - 0 - 0 - 0 - 20.07.2013 22:21

Puan: 3518 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 10

uludağ sözlük

dünyanın en gereksiz insanlarını toplamış kuruluş.

zenne

filmleri yayınlandıktan çok sonra izlemeyi seven biri olarak iki gün önce nihayet izlemiş bulunuyorum.

çok kötüydü. umutla başladığım filmi hiç beğenmedim. insan ilişkileri inanılmaz derecede yüzeysel ele alınmış. duygusuzluk diz boyu. kareler çok kopuk, filmin akışı yok. ahmet'in annesi neydi öyle yaratık gibi? kadın düşmanlığı vardı resmen. abartılı oyunculuk falan neyse çok amatör bir film.

bunlar kötü tarafları, iyi tarafları ise; ahmet yıldız'ı ölümüyle tanıdım, çok üzücü bir hayat hikayesi var, onu yaşatmak adına böyle bir şeyin yapılması şarttı, çok iyi olmuş o bakımdan. oynayan çocuk da idare ederdi. fakat zenneyi oynayan kişiye bayıldığımı söylemeliyim, harika oynadı. filmin teknik olarak tek guzel tarafı onun oyunculuğu zaten.

baba olmak

kimsenin tam olarak bilmediğidir. öyle biriyle ilişkiye girip kucagına çocuk almakla bitmiyor maalesef.
baba olmak; seninle hiç bir alakası olmayan, senin yaşadığın hayatı yaşamayacak, sen gibi düşünmeyecek, senin gibi hissetmeyecek, belki de seni sevmeyecek bir çocuğu kucaklamaktır. bütün bunları önceden bilip, ona bakmaktır. yaşamın temellerini ona öğretmektir ki, tek başına, kendine özgü bir birey olarak başı dik yaşayabilsin.

pek çoğu başaramadı. bütün yük çocukların üstüne bindi. * *

ikinci sınıf vatandaş

yüksek bi tepeye çıkıp korkusuzca, utanmadan, sıkılmadan, çekinmeden; ben buyum, ya da ben şuyum diye bağıramayan herkes. aklıma ilkokul geliyor rahatlıyorum, ikinci sınıftayken, birleri dövüyorduk biz...

türk dizileri vs amerikan dizileri

son yıllarda pek fark kalmamıştır zira kopyalayıp yapıştırıyoruz. bizden açık ara öndeler tabi.

eee neden olacak; bu benim amcamın oğlu, bu benimle yattı, şu eğitimsiz ama yüzü güzel diye önüne geleni oyuncu yapmadıkları içindir belki de. amerikan dizilerinde yetenek görüyoruz, türk dizilerinde bir şeyler görmeye çalışıyoruz, böyle bi uğraşıyoruz ama yok.

gizli gay

halk arasında gizli ibne olarak bilinir. kakara kikiri dalga geçerler, dedikodu falan çevirirler "gizli ibne la bu" diye. sanki suratınıza "gayim ulan!" dese plaket vereceksiniz.

insanlar çok mal, maalesef.

bear cub

eşcinsel bir adam, kız kardeşinin çocuğuna bakmakla yükümlüdür.

hikaye bu kadar. filmin müziği çok güzeldir. (bkz: fangoria) senaryo çok kötü, hadi film çekelim demişler, uyduruktan da bir senaryo bulmuşlar. amaç eşcinsel kitleye ortam göstermekti sanırım, görülüyor az çok. film boş, çoğu eşcinsel temalı film gibi. o yüzden ne sıkıştırsak kardır denmiş, adamı bir de hiv pozitif yapmışlar. hiv pozitifsiz film göremez olduk. filmlerdeki fakir çocuğun yırtık çorabı gibi, bir kere de çorap giydirmeyin çocuğa? fakir zaten yalınayak dolaşsın. *

ayrıca filmin sonu da çok gereksizdir. "bitti mi yani?" diyoruz.
  • /
  • 10
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 187

kürt erkekleri

italyan, alman, ingiliz erkekleri diye benzer başlık açılınca ırkçı olmuyor fakat nedense kürt kelimesinin geçtiği her şeye ırkçı damgası yapıştırılır.

vallahi bıktım artık.

ırkçılık yapmıyım diye dikkat etmeye çalışırken iyice batıyor insanlar. asıl ırkçılık düz bir kürt erkekleri başlığına "ırkçılık yapmayalım..." yazmaktır. ırkçılığı hatırlatmaktır. zihinde yer etmiş kürt ve ırkçılık kelimelerini bir türlü ayıramıyorsunuz.

kürt erkekleri genelde esmer olur falan filan, bu kadardır. italyanlara da yakışıklı derler, bu da bu kadar. ırkçılık yok?

bütün bunlar bir yana, temelde; dünya adı verilmiş bir gezegende aynı çeşit yaratıklar olan biz insanlar, varolmuşuz. yaşıyoruz falan. millet dünya milletidir. sağolsunlar(!) kesim kesim ayırmışlar, birbirimize uzaylı gibi bakmamızı sağlamışlar. sanki alman uranüsten, kürt neptünden geliyor. pöeh.

lut kavmi

şu şekillerde ele alalım;

1- böyle bir şey var, ya da yok. hikayeleri ise başlarına taş yağmış gebermişler, yer yarılmış artık bir şeyler olmuş neyse. bu olanları gerçekten oldu varsayalım.
bugün, bizim insanımız, tam da şu anda bir deprem olsa 'zinadan' ya da kısa etek giyenler yüzünden olduğunu düşünüyor. evet böyle insanlar hala var. gerisini siz düşünün ...

2- öte yandan kuran'dan bakalım, kuran eşcinselliğe dokundurmadan aslında şunu demek ister lut kavmi hakkında :
berbat bir kavimdir, ahlak anlayışları yoktur, yaşadıkları yerlerin çevrelerine küçük çukurlardan tuzaklar kurar, küçük oğlan ve kız çocuklarını, kendi evlatları dahil kovalayıp tuzaklara düşürürler, toplu tecavüz ederlermiş. karı koca enişte amca hala teyze farketmeksizin 'zina' yaparlarmış. neyse en sonunda bu rezilliğe dayanılmıyor ve yok ediliyorlar.

kuranın lut kavmi bundan ibaret. tabi mahalledeki hacı osman amca çıkıp "bunlar erkek zükmüş ondan olmuş" diyip genç beyinlere saçma saçma mitolojik şeyler aşılar. sonra gidip karısını aldatır falan, mutludur sorun yoktur erkektir o çünkü, aldattığı kişi de kadındır, dolayısı ile bir erkekle beraber olmadığı için kafasına meteor yağmayacaktır. adam bundan emin, rahatız beyler yani sorun yok saldırın. *

neyse sonuç olarak aslında, bütün bunlar toptan çokça mitolojik şeyler. bir pipi biyere giriyor diye korkunç bir şekilde helak edilmiş bir kavim var karşımızda. pipi ve delik...

günümüzde yetimin, yoksulun, masumun hakkı defalarca yenirken, yaşama hakları insanların ellerinden alınırken, insanların başlarına mitolojik olaylardan öte korkunç şeyler gelirken, neden kötülerin başlarına meteor yağmıyor? pipi ve delik daha mı korkunç bir şey? hiç sanmıyorum...

bırakın bu hikayeleri artık. bırakın da gözünüzü açın, günümüzde pipi deliği de geçti beynimizden girip çıkıyor fakat kimsenin helak olduğu falan yok.

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

bi birbirimize dadanmadığımız kalmıştı. insanlar her kesimden ne kadar da yok ediciymiş böyle? kendi kendimizi bitireceğiz. bir homoseksüelin, bifobisi olması nedir allasen? şaka mı...

one billion rising

bir milyon kadın kadına şiddete karşı özgür bir şekilde sallana sallana dans ediyor. bu tip gösteri/eylemlerin şiddet gören kadınlar tarafından nasıl algılanacağını düşünmedim değil.

düşünseneze gözü mor, kafası şiş evde çayını yudumlayan bir kadın, televizyonu açmış; 'kadına şiddete son! vuhuuu!' diye dans eden kadınlara bakıyor.

öte yandan bu tip ayaklanmalar tatlıdır, güç verir. fakat bilemedim şimdi. icraat yok fakat saçma saçma eylemler var.

tıpkı eşcinsellerin onur yürüyüşü gibi, ne kadar şekeriz ehehe.. ne kadar da buradayız, ne kadar da hakkımızı arıyoruz. ertesi gün karanlığa gömülüp kimse beni tanıdı mı acaba diye düşünebiliyoruz. bayrak sallamaktan kolumuz kopuyor, çıkıp biri escinsellik hastalıktır diyor.

yok ya yok, bu ülkede olmayacak. bu ülkede ölünmez bile, yaşamayı bırakın.

ilk eşcinsel deneyim

hüzünlü bir müzik eşliğinde, hüzünlü mısralarla;

orta birinci sınıf, sınıf arkadaşımdı, onunla el ele tutuşma isteğiydi, karşılıklıydı.

onun yanında olma isteğiydi her şey, bir şey yaşanmasa da - ki yaşanmasın küçüğüz zaten - hemen ardından garip bakışları farkettim, garip bakışlı insanları. iki erkek çocuk birbirine çok yakın, el ele tutuşuyorlar, ayrılmıyorlar. sonra ne yaptığımı farkettim, ne olduğumu ve nasıl hissettiğimi gördüm.

hep bilirdik ne olduğumuzu hissederiz zaten de, o garip bakışlar yok mu... işte o garip bakışlı insanlar sana anlatıyor kim olduğunu, hiçbir şey olmadığın halde. eşcinsel olmamı homofobik insanlar sayesinde keşfetmiş oluyorum bu durumda. ya ben ortaokula kadar çok saftiriktim, ya da insanlar çok pislik.

dünyamı başıma yıktınız lan, daha küçücüktüm, beyinlerinizle yasak dediniz ve ben kurallara uyan çocuk, o arkadaşımla bir daha asla konuşmadım.

şimdi nerelerde ne yapıyordur acaba, umarım iyidir. belki de senin dünyanı da ben yıktım, ilk kez terkedildi çocuk. gel de hayattan nefret etme. çünkü insan denen yaratık var içinde.

ayı sözlük itiraf

herkesi dövesim var sözlük, yoluma çıkmayın, döverim.

edit: eksiyi basmışlar, yahu hep iyi günümüzde mi olacağız?

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

hoşlanılan erkeğin heteroseksüel çıkmasından daha kötü değildir. hiç kötü değildir ya. bir erkek feminen olabilir, neticede eşcinseliz farklılıkları en çok kabul eden ve doğal gören bir zihne sahip olmalıyız değil mi? adamlar eşcinsel, fakat hanzo babalarından ne gördüyse onu uyguluyor, yuh lan. ki feminen olsun, hanzo türk erkeği gibi olmak yerine. erkeksiniz diye ille de maço, sert olmaya çalışmaya gerek yok. "sanane benim tercihim erkeksi" demeye de hiç gerek yok, o zaman kendini kadın yerine sen koymuş oluyorsun zaten, kadın olmakta da bir şey yok ya, böyle zihniyete bu şekilde yükleneyim bari: erkeksi isteyen kişi kadının daniskasıdır!

her erkeğin içinde kadın, her kadının içinde bir erkek vardır.

keşke tek cins doğsaydık amk sıkıldım böyle muhabbetten ve zihniyetten, bay.

ilk günden vermezci gay

simit mi lan bu koparıp versin adam? işin bokunu çıkarmaya gerek yok, vermezse vermez. kişinin birliktelik algısına kalmış bir durum. bazısı tanıyıp edip bir tür gelecek kurmak isteyebilir - ki bazıları tarafından bu da alay konusu oluyor götümle gülüyorum - bazısı sadece götüne kasına bakarak tanımayı tercih etmiyordur, tanımak zaman ve 'beyin' ister. dolayısı ile ilk günden vermez.

tavsiyem gidin osbir çekin. *

damla demircioğlu

başarılarının devamını diliyoruz, hoş klip olmuş. fakat eleştireceğim, çok fazla efekt ve geçiş var insanın başı dönüyor. gözlerimi yordu zaman zaman. bazen resim gibi kareler daha çekicidir, fellini filmleri gibi sevgili damla.

edit: eksiyi basmışlar, daha çok üstüne gidelim o zaman. klip olmamış, tamam? teknik çok kötü. konu iyi, bye.

edit2: eksi değil anlamsızı basmışlar. sensin anlamsız.

edit3: şaka mı ayı radyoya koymuşsunuz klip sesini. konuşmalar falan dinliyorum şu an, hahaha.

yeni ahmetonski süreci

ahmetonski muhabbetinden bir şey anladıysam arap olayım zirvesinde konuşulacak süreçtir.

zirveme bütün fransızlar davetlidir.
Henüz takip ettiği biri yok.