ilişkiniz güzel gidiyorsa ve görüştüğünüz kişi halen daha hornette takılıyorsa orada bi dur diyin, ben yapamıyorum. bari siz yapın sonra benim gibi tansiyon hastasıysanız tansiyonunuz 18-15 falan dolaşırsınız. normal zamanlarda da 15-11 görüyorum yani aklıma geldikçe. akıllara zarar
başlığı görüp ayı sözlük yazarları kendi fotolarını mı atacak acep diye düşünürken okudum aydınlandım evet yazarlar da kampanyaya dahil. zamanında bir yazar buraya sikini ve götünü attığı için bir kısım yazarlardan anlamsız linç yemişti. canı ufak süprizler yapıp ifşa çekiyorsa kime ne bundan.
yönetim olarak yapılan açıklamayı aynen tekrarlıyorum: "burası +18 bir sözlük lütfen nude atanları linçlemeyelim."
evet kendi erotik fotolarımı atmayı çok isterdim ancak sosyal mecralarda iç organlarıma kadar paylaştığım için gizemli erotik bir yanım kalmadı. pazara düşen ucuzlarcağğ fotolarımla burayı kirletmek istemem. sizler paylaşın biz beyenelim beybiler namnamham ^^
edit: dm"den gelen talepler üzerine 2 adet fotomu ekliyorum hadi bismillah.
büyük önder ulu atatürkün vefatı, zekasının üstünlüğü tartışalamaz, öyle şeyler yapmış ki hiç kimse bu gün o zamanın imkanlarıyla yapılabilecekleri çözemez.keşke ömrü biraz daha yetseydi de şimdi çok daha farklı olabilirdi.saygıyla anıyoruz atam..
bence daha çok apolitik muhalifiz ama genelleme sevmediğim için kendimi böyle tanımıyorum ben, sosyalizm ve sol bizi sevmez pek. sscb de eş cinselleri sevmediklerini görmüştüm bir yerde.
bir istanbuler olarak önümdeki 4-6 yılı burada geçireceğim. ne denizi ne boğazı ne de istanbul'un fake samimi insanını özledim. normalde evden çıksam anamı özlerim ama şehri özleyemiyorum.
bence daha çok apolitik muhalifiz ama genelleme sevmediğim için kendimi böyle tanımıyorum ben, sosyalizm ve sol bizi sevmez pek. sscb de eş cinselleri sevmediklerini görmüştüm bir yerde.
13 gün sonra yeni yaşıma girerken hayatıma girmiş 3 kişiden bahsetmek istedim. 2014 yazında barış vardı, roleplay yaptığım sunucuda tanışıp ardından nasıl olduğunu bilmeden beni kendine bağlamış, sevgili olmuştuk. sabahlara kadar skype da görüntülü sohbet açık birbirimizi izlerdik, bazen hiç konuşmadan, bazen sabahlara kadar susmadan. o yazın sonunda bana ağır gelecek bir şekilde kendini açıklayarak ayrıldı benden. daha sonra kendimi 2017 ye kadar yeni bir ilişkiden ölesiye korudum. yağız oldu sonra ygs den önceki bir hafta boyunca her gün taksimde stajdan çıkmasını beklediğim kişi, ayrıldıktan sonra fark ettim aslına onu sevmemişim, ama beni mutlu ediyordu. 11 martta çıkmaya başlayıp 12 nisanda ayrıldık, yine terk edildim. pek de aşk hikayesi olmadı bu kısmı çünkü barışı unutmak için onunla çıktım, sevmediğim halde ilk öpücüğümü ucuz bir yeşil sermaye kafesinde basit bir tuvalet kabininde verdim... her neyse. ardından 25 mayıs günü mezuniyet töreninden sonra birlikte takılacağım gruptaki ensar. hala eş cinsel olup olmadığını bilmediğim adam. ona karşı ne hissettiğimi ben de bilmiyorum ama yanındayken mutlu oluyorum ve içmeyi ikimiz de seviyoruz. her neyse bu da böyle bir şeydi muhtemelen hatalı bir giri oldu.
kendi ülkemde her gün onlarca insan yasal katliamlarla ölürken bir başka ülkenin başarısız vatandaşlarının ölümüne üzülemiyorum, yazık olmuş tabi. insanlarımız çok güzel duygusuz oldu.