aksam yildizi
yazıları eğlenceli ve bilgilendirici. övgüyü hiç esirgemeyen yazarlardandır kendisi.
lezbiyen ilişkilerin yok sayılması
lezbiyen ilişkilere, gerçek gözüyle bakılmaması durumudur. aslında çok da şaşırılacak bir durum yoktur ortada; zira türkiye'de kadın olmak dahi yeterince zorken bir de hemcinsinizden hoşlanan kadın olmanız hayatınızı ve insanların ilişkinize bakış açısını iyice zorlaştıran bir durum olarak kendisini göstermektedir. türkiye'nin ataerkil yapısı ilişkilerin penisin karşılığı olarak algılanmasına yol açmaktadır. lezbiyenlerin ilişkisinde ortada penis olmadığı için, ilişkileri de yoktur topluma göre. lezbiyenlik halı yalamaya benzetilir, erkek yokluğuna dayandırılır, bir erkekle yatsın düzelir mantığıyla bakılır. beyninin yerini bel altından uzaklaştırmaya çalışmayan, penisiyle düşünen kimselerin sözleridir bunlar. oysa ki bir kadın lezbiyense penise ve dolayısıyla erkeklere arzu duymaz. insanlar erkeklere ilgi duymayan bir varlığın cinsel hayatını bir erkekle düzene sokmayı nasıl planlıyorlar hayret ediyorum. ve aslında erkeklerin eşcinselliği aslında toplumda daha olabilir gözüyle bakıldığı için daha çok eleştirilir, daha çok kınanır ve gayler bu yüzden daha çok saldırıya uğrarlar. çünkü ortada bir penis vardır ve bu insanların yaşadıkları ilişkiye daha çok müdahale etme, karalama, saldırma ve hor görme haklarını kendilerinde daha çok bulurlar. burada kesinlikle gayler daha rahattır demiyorum, erkek eşcinseller daha zor bir hayat geçirmekte lezbiyenlere göre sadece ben lezbiyenlerin ilişkileri kadar yok sayılmadıklarını ifade etmeye çalışıyorum.
keşke insanlar kafalarını birazcık kaldırsalar da bel altlarından ilişkilerimizin sadece cinsellikten ibaret olmadığının farkına varsalar. biz de sizin geçtiğiniz evrelerden geçiyoruz. biz de aşık oluyoruz, bizim de hayatımız onun etrafında dönüyor, biz de hayatımızı onunla geçirmek istiyoruz ve biz de karşımızdakini arzuluyoruz. lezbiyenlerin ilişkisinin sadece seksten ibaret olduğunu düşünüp, kendinizde cinsel hayatımızı araştıracak hakkı bulmasanız eminim dünya çok daha güzel bir yer haline gelir.
tostun içindeki kaşarın erimemesi
insanda sövme isteği uyandıran durumdur kendisi. ya zaten dışarıda tostlar kuru oluyor bir de ici soğuk olsun? yok böyle dünya kardeşim.
sevgilinin en iyi dinlenmelik yerleri
etli olmak suretiyle diz üstü ve memedir; aksi takdirde kemik batar.
hetero erkek çekiciliği
pek doğru olmadığına inandığım önermedir. erkek olarak bakmazsak ben hiç hetero birisine aşık olmadım, arada o muzip bakışmalar, gülümsemeler olmazsa bir insan bir insana ne kadar çekici gelebilir?
otobüste namaz kılan insan
sevabın dibine vurmak bu olsa gerek, gömgöğ cennetlik terimi vardır adanalıların bunlara şıp diye uyar. ancak içi boş bir sevaptır. bakın ben ne kadar müslümanım şovudur. ayrıca sakıncaları da vardır mesela otobüs dönünce kıble yönü değişecek o zaman da pozisyon mu değiştirmek gerekiyor, sormak isterim bu insanlara.
anemone
instagram'da gokkusagininkadinlari_ kullanıcı adıyla oluşturmaya başladığı romanını azar azar yayınlayan hem sözlükte hem de gerçek hayatta yazar olan kişi.
hoşlanılan kişinin eşcinsel olup olmadığını anlamak
acı veren, sancılı bir eylemdir. doğru olan ve yapmanız gereken şey eşcinsel olduğunu bildiğiniz kişiye aşık olup olmadığınızı anlamaktır.
evlat olsa sevilmez
recep tayyip erdoğan, ahmet davutoğlu sırada başı çekmektedir.
ilk sevişme sonrası söylenen söz
efor sarfettiren işlerden sonra acıktığım için şunu söylerim:"pizza söyleyelim mi?"
eşcinsel olmak değil eşcinsel ilişki yaşamak günahtır
herkes aynı şeyi söylüyor, heteroseksüel insanların ağzına sakız olan laf. hadi siz de o zaman ömrünüzün sonuna sonuna kadar kimseyle sevismeyin, bastırın duygularınızı. sen yapabilirsen söz ben de yapacağım.
kız mehmet'lerin hor erkek fatma'ların hoş görülmesi
ikisi de toplum tarafından hor görülür, ikisi de sevilmez. biz toplum olarak bizden farklı düşüneni, hissedeni kadın erkek ayırmadan dışlarız. ama erkeklerin kadınlara nazaran daha fazla hakarete ve şiddete maruz kaldığını inkar edemem.
abdullah öcalan'ın nobel barış ödülüne aday gösterilmesi
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtir adama...
aşırı sexxksi ve eylençeli biriyim
türkçe konuşmadan ve yazmadan nasibini almamış iç dünyası renkli bireydir. kendine göre eğlencelidir, seksiliği ise tartışmaya açıktır.
bakışlarımdan etkilenmeyen erkek geydir diyen kezban
markette alkol reyonunda gidip önüne viski, votka, cin şişelerini dizip şeytan iç diyor içmiyorum kahrol şeytan diyen kızın türevi olsa gerek
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
brandon flowers- i can change
kremalı mantarlı tavuk sote
tavukla mantarın ne kadar yakıştığını gösteren lezzettir. dikkat edilmesi gereken mantarların yıkandıktan sonra fazla bekletilmeden pişirilmesi gerektiğidir. bir tatlı kaşığı tereyağı eklenmesi yemeğe tat üstüne tat katar. yine tavuğun da sunumda güzel görünmesi için kare kare değil jülyen şekilde dogranmasi daha makbule geçer.
laiklik
türkiye cumhuriyetine gelmiş en iyi şeydir. hep yanlış anlaşılır laiklik, anlaşılmadan dinlenmeden dilden dile yalan yanlış fikirlerle dolu cümlelerle anılır. bunun en bariz olanı dinsizler laikliği savunuyordur. oysa ki laikliğin amacı ülkeyi dinsizlestirmekten ziyade insanların din ve vicdan hürriyetlerini hicbir baskı altında kalmadan kullanmaları ve yine dini görüşleri tarafından ayrımcılığa uğramadan devlet tarafından eşit kabul edilmelerini, toplumu yobazlıktan ve siniflasmadan kurtarmayı sağlamaktır. bunun ileri versiyonu sekülerizm olarak kendini daha gelişmiş ülkeler olan fransa gibi avrupa ülkelerinde gösterir. modern olmak ve çağdaş devlet sınıfına girmek için demokrasiden sonra olmazsa olmaz olan şeydir.
hukuk
tanımı her sınavda çıkan, hukuk fakültesi öğrencilerinin kalıp halinde ezberledikleri cümledir kendisi. rahmetli hukukçu oğuzman tarafından tanımı şu şekilde yapılmıştır: "hukuk, toplumda şahısların davranışlarını ve ilişkilerini düzenleyen ve uyulması devlet zoruna (yaptırıma) bağlanmış kuralların bir bütünüdür."
bölüm olarak ise zordur, ama kendinizi ifade etme yeteneğiniz ve sözel zekanız yüksekse zorlanmazsınız. her sınavdan en aşağı 600-700 sayfa kitap okumanız gerekir ve bazı hocalar dipnotlardan soru sorarak sizi çıldırtır. ama okumasının insana çok şey kattığını düşünüyorum. eğer lgbt bireyiyseniz, kendi haklarınızı anayasa çerçevesinde nasıl koruyabileceğinizi inceleme fırsatı buluyorsunuz ve tabiki söylemeye gerek var mı bilmiyorum kendinizi ifade etmeyi öğreniyorsunuz.
ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe artması
annemin kurduğu cümledir kendisi. kıyamet alametiymiş. tabiki araya girip güzelce açıkladım. eşcinsel sayısının artmadığını, sadece yıllar geçtikçe insanların kendisini daha rahat ifade edebileceği için açılmalarının arttığını anlattım. o an kadın bir aydınlanma yaşadı ve hak verdi. ayrıca eşcinsellerin hasta olduğunu da düşünüyordu kendisi onu da atlattık. tahminimce annemi bir beş yıl daha bilgilendirdikten sonra eşcinsel olduğumu söyleyebilecek duruma getireceğim.