porter

2 haftalık sözlüğe vereceğim aradan önce sana da bir nickaltı yazmayı borç bilirim. koskoca 2 hafta, senin hayal bile edemediğin 2 haftalık tatil. sen ki emektar gaziemir mi sarnıç mı neyse sanayi duraklarından çıkan bir işçi parçası, yıllık izin nedir bilmezsin hunharca çalışır durursun. köyümün güzel derelerinde balık tutarken, ankara'da meslektaşlarınla bira tokuştururken, aşk şarkıları dinleyip hayallere dalarken, öğlen vakitlerine kadar uyurken, muğla'da bi orda bi burda gezip denize girerken sen olmayacaksın. izmire de geleceğim narlıderelerde askerlik anılarımı pardon eski aşklarımı yad edeceğim ama sana haber vermeyeceğim.

sen günlerce kaynananın davetini bekleyip köy gibi tatil yerlerine gidip insanlaırn gözüne bakıp teklif beklerken ben çoktan tatilimi yapmış evime çocuğuma kavuşmuş olacağım. *
bugün onun doğum günü... *

kendisi benim ilk gey dostum, ahretliğim, arkadaşımdır. uzun zamandır soluksuz süregelen bir iletişimimiz oldu. askerliğimi yaptığım izmir'de kendisi sürekli bir şekilde bana ulaşarak hep varlığını hissettirmiştir. o yüzden ona hep minnet duymaktayım.

hep ilginç hayallerimiz var. uzunca ve kalabalık yemek masalarımız, yurtdışında gerçekleştireceğimiz çılgınlıklarımız, küçük sırlarımız, büyük yalanlarımız... şükür ki ağzı sıkı bir insan, buna dayanarak en büyük itiraflarımı kendisine yapmışımdır.

yılların bataklığının içinden bana kalan bir inci oldu* yolumuz hep kesişiyor bir şekilde, yaşadıklaırmızın birbirine paralel oluşu veya teğet geçişi ile hep birbirimizi anlayabiliyoruz. çok uzun değil, kısa bir zaman sonra kendisi istanbulda ev arkadaşım olacaktır. *

musmutlu, sağlıklı, huzur dolu yılları hep beraber geçirmek dileğiyle. nice mutlu yıllara!
kendisi yetmiyormuş gibi kocası çıktı başıma! bu aileden bıktım usandım rahat bıraksınlar beni, yok mu bir yetkili?

belirsiz süreli ev arkadaşlığı kontratı imzalamak için yarın kocasını 5'te otogardan alacağım. * *
kocasını benim başıma atmış, izmir'de zirve düzenleyen ordan oraya gezip tozan yazar.
günlerdir beynimi meşgul eden yazar. yüreğimi burktuğu gerçektir. o yüzden bu sıra ona şefkat doluyum. sevgilisinden ayrı günler geçirip kendini suya hapsetmiştir.

onun aşkı istanbul. alıp veremediği, gelse gelemediği gitse gidemediği istanbul'un ona sanki garezi var.
onun aşkı istanbul'dur.

yıllar geçer insanlar gelir gider biz yine yanyana yine beraber...
yaklaşık 3 saate beni kırmızı halı üstünde elinde çiçeklerle karşıyaka'da karşılayacak çirkin kart yazardır.
bir yıldız tilbe taklidi yapıp otogarda uzun fosforlu elbisesi ile de flamenko yapacağına dair söz verdi.
sonracıma askerlik anılarımın kahramanı ile hep beraber bir rakı masasında koyu sohbete gireceğizdir.
insanın ondan öğreneceği hakkaten çok şey var
yaşına başına bakmadan büyümüş de küçülmüş canımın içidir o
hep özlüyorum onu, bu ziyaretimi yine saymadı
yılbaşı ve ilerleyen progamlarda birlikte olacağız inşallah
hatta yaza da istanbul'a yerleşmesi için yağmur duasına çıkacağım
allah bozmasın gönüllerimiz hep bir
saat 13:00'daki uçağı rötarla birlikte 16:00'da kalkacakmış ve beni erkenden de atatürk havaalanına dikmek istiyor. baya baya bağırıp trip atarak dediğini yaptırmaya çalışıyor. neyse ki erkenden buluşmayacağız, erkenden işlerimi halledip şişli tarafında buluşacağız. maalesef ki yılbaşı programını beraber yaptık, dilerim bir yıl boyunca gudubet hallerini görmem.. bu gece biter geçer ve gider evine..
bu yazar için neler yazsam az gelir. nasıl olur da böyle naif bir insanla daha önce tanışmam? izmirli olmasından mı kaynaklıdır bilmiyorum ama kimseye zararı olmaz böyle birinin. tabu oynarken yaptığı hileleri düşününce tamam ama o kadarı da nazar artık. zaten benim yaptığım hileleri görmemesi vur ensesine al ekmeğini tipinde bir insan olduğunun kanıtı. izmir'de hiç arkadaşım yoktu onunla tanışmadan önce. bundan sonra daha sık gelip giderim izmir'e. zaten o da istanbul'a gelecek. kapım her zaman açık kendisine.
ayy sonunda tanıştım be. üstümden bi yük kalktı vallaha *efendim kendisi tam bir izmir beyefendisi. kibar, naif ve sevecen. izmir'e yolunuz düşerse kesinlikle tanışın dediğim yazardır. izmir'i böyle bir kişiyle gezmek büyük bir zevk olacaktır. bir de kendisine fal baktırtmayı unutmayın sonra pişman olursunuz benden demesi.
harry potter ın baba tarafından köylüsü olabilme ihtimali vardır kendisinin.
(bkz: harry potter)
(bkz: peverell li olmak)
ev tasarımı ile ilgili yazısı;

http://homojen.ayisozluk.com/tasarimcinin-notlari/
uzunca bir süre aldığım tehditler sonucunda yazamamıştım. günlük niyetine kullandığım nickaltını sanırım şimdi kullanabilirim.

izmir'in en işlek yerlerindeki billboardlara ismini yazdırmış ününe ün katmış yazardır. ün demişken yanlış anlaşılmasın mesleki kimliğinden bahsediyorum, hobi niyetine yaptığı işlerden değil. 7 24 yazıyla yedi yirmidört çalıştığından telefonda dahi görüşmeye zaman ayırmaktan kaçınan haline tavrına duruşuna yaşam tarzına beslenmesine sporuna da oldukça dikkat etmeye başlamıştır. zor iş tabi bu ülkede hobi edinmek canım.

kendisinin başarılarını diliyor en kısa zamanda istanbul'a bekliyorum.
işkolik olup çıkan yazarımız bu sıra başını bilgisayar ekranlarına gömmüş yaptığı çizimlerin arasında kahvesiyle ayakta durmaktadır. aynı zamanda yurtdışı planları ile dosta düşmana karşı saçlarını savurarak ülkemizi beğenmemektedir. halbuki chp kadın kollarında da terfi olalı daha ne kadar oldu, ama yine de yabancı ülkelere açılmayı hedeflemektedir.

seni italyan erkekleri paklar zaten canım. türkiyedeki ucuz ter kokan kıllı erkekler seninle yanyana dahi duramaz. *
anneler gününü bir gün öncesinden, geciktirmeden kutladığım canım annemdir. işinde gücünde mutlu, tatil planlarını yapmanın verdiği heyecanla motivasyonunu görmek bile beni mutlu ediyor. tabii ki şarap kokulu italyan erkeklerini akdeniz mutfağı eşliğinde hakeder kendileri.
naifliğiyle meşhur yazar, performans değerlendirilmesinde naif oluşu tescillenmiştir. hem işkolik hem de naif ikisini birden nasıl yürütüyor merak konusu. maşşallah on parmağında on marifet..

kendisiyle yakın zamanda planladığımız "bir şehir olarak bursa" gezimizde beni oldukça heyecanlandırmaktadır. bir önceki şehir turunda şehrin dört bir köşesini görcem derdiyle kıçımız yer görmemiştir. üstüne bir de 2 tonluk cüssesiyle bir valiz gibi adeta omzumda taşıdığım rahmetlisi de olmayacak. bu defa ki rehberimiz sözlüğün nadide gülü bodurayi olacak.

o rakı kadehini elime alınca tabiki gözüm hiçbirini görmeyecek..
çanakkale geçilmez derlerdi de inanmazdım. yıkıp geçmişsin güzelim kenti. yeter kıskandırdığın dön köyüne!
  • /
  • 5