mahallenin bakkalinin kocasi

((bkz:#85411)) no lu entrysinde ustalığını çok güzel konuşturmuş yazardır. hep yazsın, çok yazsın.
eğer öyle ahım şahım olmayacak bir entry sayısıyla bugün coşanlar sıralamasında 1. olduysanız bilin ki bu zat sözlüğe o gün uğramamıştır.
ağır derecede pisuvardaki siyah kil klonu olduğuna inandığım yazar, troll de olabilir bilemedim.
bu gece çadırında ziyaret ettiğim dostum. tek hamlede ustaca çadır kurmanın inceliklerini yalamış yutmuş birisi. çadırının üstüne şıp dedim damladım, yalan yok. 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi ve devamındaki süreçte parktan ayrılmayarak yaşamının bundan sonrasını direnme temalı geçirmeye adamış, kendisi aynı zamanda 70'li yıllarda çakma direnişçilere tepki olarak doğmuştur.

sıfır ego, normalleşmeyi başarmış bir eşcinsel olması ve yanında yaptığım türlü taşkınlıklar nedeniyle bu seferde beni dövmemiş oluşu karşısında yaşadığım şaşkınlıkla, bu gece eşcinsel blokta tutacağı sabah nöbetiyle başbaşa bırakarak yanından ayrıldım.

bir ara telefonda sevgilisiyle konuştuğunu duyunca gözlerim doldu. öylece çevreme bakarak hüzünlendiğimi fark ettim. düşündüğü şeyle yaşadığı şeyin kesiştiği çizgide tutarlı ve mutlu bir duruşunun olmasına sevinmemden oldu herhalde. efsaneydi.
sözlük ünlüsü. deli gibi tanışmak istediğim ve yazarlar zirvesinde tanışma fırsatı bulduğum yakışıklı ve beyefendi bir yazar kendileri efenim. o güzel entrylerin çıktığı yeri de gördüm ya yaşasın!
((bkz:#85411)) entrysiyle beni benden almıştır, oha falan olmama sebep olmuştur. helal olsun.
amcam olur kendisi , elini öpmeye gittim.çıkardı 200 öroğ verdi , çok testisli adammış.
esnaf ve sanatkarlar derneğinin yegane takipçilerinden olduğunu düşündüğüm, her bir araya gelişimizde sohbetiyle beynimin içinde filler sikiştiren vazgeçilmez insan evladı.
kendisi, mahallenin bakkalı ve uşağı alfonsoyla birlikte sözlüğün en kalabalık en 3 ü 1 arada yazarıydı. şimdi bir de seri eksileyen hayranı oldu. gittikçe kalabalıklaşıyor... biri onu durdursun.
çirkef lafını üstüne alan yazar. aynı zamanda anarşist ve ateist. muhafazakar değerlere, yerleşik ahlak kurallarına, statükocu, tahakkümcü dayatmalara karşı çıkacak, ve bunu yaparken, çevreye verdiği geçici rahatsızlıktan ötürü özür dilemeyecektir. bazı geceleri boş sozlükte at koştururken, " savulun uleeynn, konformizminizi zikmeye geldim" diye naralar atıyormuş. alfonso öyle diyor. alışıldık değer yargılarıyla dalgasını geçen tam bir tabu deviren. entellektüel şiddeti savunuyor. bu yüzden ayı sözluk artık eski ayı sözlük olmayacak.

ancak çirkefliği, ona buna bok atmak olarak algılamadığı ve derdi, kişilerle değil zihinlerle olduğu için, sözlükteki hiçbir yogicanla papaz olacağını sanmıyoruz. olsa olsa belki sadece p olanlarla belli bir düzeyde muhattap oluruz
diye düşünebiliriz dimi alfonso? alfonso yine arazi oldu. muhtemelen işindedir, gücündedir.

(bkz: zihinsel çirkef)
(bkz: çene ishali)
(bkz: ailenizin kafa açicisi)
yokluğu hasret yaratabilecek bir kalem. deliliğine sağlık...
ardarda şukulamaktan geri durmadığım yazar.
kendisiyle gurur duyduğum yürekli dostum. hiç ayrılmadı taksim'den. telefonla sık sık haberleştik. bize taksim'le ilgili bilgiler aktardı, güç verdi. iyi ki varsın, iyi ki varsınız! seviyorum hepinizi!
okuyunca yazılırını , sevilmemesi mümkün olmayan beyin .
aktif yazar.. hic boş durmuyo maşallah...
bende "merhaba, komünist olalım mı? yaşasın mı sosyalizm?" diye ortalarda gezen 19una yeni girmiş, kimlik politikaları ve yeni sol akımının yükseldiği bir dönemde geleneksel solcu olmayı popüler olmak sanan üniversiteli lümpen hissi uyandıran yazardır. bazıları içinden geldiği gibi yazar, tepki alır. bazıları ise tepki almak için yazarlar. yani teoman'ın karmaşığımtrak şarkı sözlerini içinden geldiği için yazıp emre aydın'ın karmaşığımtrak yazacağım diye kasması gibi. bu yazar arkadaş bana daha emre aydınmış gibi hissettirmektedir.
ciddi yanlarından soyununca altından muzip bir çocuk çıktığından hareketle, kırmızı gömlekli olgun adamın altından ne tür bir uslanmaz çocuk çıkacağı zirvede çokca merak edilmiş yazar. beynimizin tüm libidosuyla katıldığı zirvede beyin fırtınaları ertesi çırılçıplak kalması beklenirken, sansasyonel renk seçimiyle adeta tüm yazarları maskelerinden arındırmıştır.
geçen haftanın hen en hoş hem de en boş entryleri sıralamasında tavan yapmış yazar. bu durum yazarın, ağır manic depresif semptomlardan muzdarip olduğuna delalet eder mi? ey yımırtaya can veren rabbim. sen onun aklına mukayyet ol... sen onu bize bağışla...


(bkz: birisi doktor çağırsın)
ayı sözlük ikinci yazarlar zirvesi çıkışında adımı soran, benle yürüme nezaketini gösteren; bir yerlerde oturma fikrini açığa çıkararak o an için yabancısı olduğum bir çevreye adapte olmamı sağlayan* adam. ne var ki çekici olan her şey gibi onu da kapmışlar, bir sahibi var. düşündüğüm şeye bakınca güzel olan her şeyin uzakta olması yeterince sinir bozucuyken, bu kez burnumun dibinde belirmesi daha bir fenaymış dedirtti.*

sanki 10 yıllık ahbapmış gibi beni dinleyen, tüm espri altında yaptığım piçliklerimi kaldırabilen geniş mizacına teşekkürlerimle konulu.

aslında o an orada bir arada tutan şeyin ne olduğundan eminsindir de, bu tek başına yetmez ya hani; itici bir güce sağlam bir manevraya ihtiyacın vardır. bu bakkal amcada bunların hepsi var; karşılık verme, anlama ve harekete geçirmenin inceliklerini iyi biliyor, evladım olaydı böyle sevmezdim herhalde. bugün yolda görsem, naber moruk der ensesine şaplak atar sarılırım ve öylece dikilip havadan sudan susarız, sonra belki bir masada oturup bir şeylere güleriz akabinde; tekrar sigarasını alırım belki.... bunlar da hep tavan, gökyüzü, sıcak tabağı işte.*



  • /
  • 4