lale müldür

bir yağmur

bir yağmur… atların birden çöküp yan yattığı…
bir yağmur…garlardan…cılız gar çiçeklerinden
sonuna dek el sallayanlardan …her şey bittikten
sonra dönüp gene bakanlardan …onlardan işte en
çok onlardan bir yağmur… bırakılmış cam
ayakkabılardan… bırakılmış ülkelerden
bırakılmış insanlardan bir yağmur…

ortasına bırakıldığım bir ülke… eylül ülkesi
mistikler gibi geçilen belirsiz geceler
bir alg rüzgârı… denizaltı karanlığında
işık ve siyah… deniz ağaçlarında güzel bir mai aramak
…okyanusların siyah güneşi
bir yosun müziği… mani… melankoli…

(1986)

ve

'seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül yetiştir
her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat
geniş odalarda, bir oksijen çadırında.
ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim...'

gibi iki şahane şiirin ve daha nicelerinin sahibi.
psikiyatr bir arkadaşım kendisiyle bir ortamda tanışmış. kendisi için "ben bu kadar deli olup da dışarıda gezen birini daha görmedim" demişti.
tek cümleyle canımı yakabilen yegane insanlardan, bu nasıl bir şey arkadaşım!? :

"ona kötü bir şey olsun istedim, bana aşık olsun istedim."
trt'de onunla ilgili bir programda bob marley şarkısıyla dans ettiğini unutamadığım şair.
unutuşum başka bir sendi. ben ölüyordum tropiko.
unutuşun beyaz romansıyla ölüyordum.
söyleyecek başka bir şeyim yok artık.
unutmak istemiyordum oysa.
güzel kalan yaralarda vardır çünkü.
limon kokulu, yağmurlu kadınlar vardır.
hiç unutmayan kadınlar vardır... limon kokulu.
herşeye rağmen... yağmur kalan kadınlar vardır.

ben iyiyim şimdi. sen nasılsın?



biraz deli sanırım. yada ben çok insaflıyım.
özür dilerim baba
yola çıkmak zorundaydım
gecenin içine
dalmam gerekiyordu
dalmam gerekiyordu
o uzak ülkelerde
geçirdiğim saatlerde
yaprakların hışırtısını dinler
huzuru bulacakmışım sanırdım