x-man elemanı mystique** gibi olmak, bi olduruverin be.

zamanda seyehat, telekinezi veya zihin manipülasyonu gibi şeyleri es geçersek (malum herkes bunları isterdi zaten) ben duygularımı şişeleyebilmek isterdim. mesela üzüldüm mü hemen ufak bi şişeye doldur. aşırı mı mutluyum çok mu modum yüksek bir kısmını al koy çok da gerekmiyorsa o an. depresif bir sabah, kahvemi içerken içine azar azar o mutluluktan koysam mesela veya sevmediğim insanın yemeğine 5ml üzüntü, 2ml korku, 5ml pişmanlık ve bir damla da umutsuzluk. aşk iksiri bile yapılır bundan. kendimi çok sevdiğim bir an hepsini şişelesem sonra hoşlanılan malum kişinin içeceğine boca etsem bunu. hem yalan da olmaz saf gerçek duygular. tabii süreklilik gerek.

etrafımdaki erkeklerin gay olup olmadığını kesin olarak algılama gücü fena olmazdı.

benim için her zaman telekinezi olmuştur.sanırım çocukken günde 3 parti x-men izlediğimden büyüdüğümde ortaya çıkacağını bekliyordum heyecanla. her ne kadar uçmak vs de güzel olsa tembellikte bir numara olmakla telekinezi ile bayağı avantajlı, hatta ilerletirse insan kendi kendini falan havaya kaldırıp uçabilir bile diye düşünüyorum.

mustafa kemal atatürk gibi olmak isterdim,gibisi kadar olsam bile yeterdi...

uzaktan elleyebilme gücüm olsun isterdim. fantastik 4lüdeki elastik adam gibi elimi kolumu uzatıp değil, dokunmadan zihin gücüyle elleyebilmek isterdim. hatta öyle ki mesafeler önemli değil buradan taa ispanyadaki jose luis garcia perez i ellemek mesela.

odunları yontmak için tahta bükücü ve bu bağlamda bir benzeri olan kağıt bükücü gücüm olsa ne güzel olurdu bea

bi arkadaşımın her dokunduğunu aktif yapma gibi bi özelliği vardı, çok mustaripti.

varsa öyle bir şans portal(blink,gambit) alayım ben. ya da scarlett witchin güçleri de olabilir. no more homofobi felan derim galiba.

uçmak isterdim..albatroslar gibi yıllarca karaya ayak basmadan havada kalabilmek ,saatlerce süzülmek ıssız bir dağ başına varıp kafa dinlemek...

görünmezlik

gofrettinin konforlu hayatından bol keseden yazdığı tanımları görünmez kılmak. o, tanımların göründüğünü sanıp, insanlar çıldırıyor zannıyla zevkten dört köşe olurken başlık altında sadece kendi tanımlarıyla yalnız kalması.

zamanı durdurabilmek isterdim. ama herkes durucak ben hareket edebileceğim. oha iki üniversite birden aynı anda okurdum herhalde *

bu konuyu heroes izlerken çok düşündüm, ben sanırım bozuk, kırılmış nesneleri veya solmuş çiçekleri eski haline getirme gücü isterdim.

yaralı ve hasta insanları iyileştirebilmek isterdim. bunun yanında görünmez olmam da şart tabii. çünkü iyileştirme gibi bir gücüm olursa bütün dünya beni tanıyacak ve amerika gibi büyük güçler* benim peşime düşecekler. belki beni esir alacaklar, belki üzerimde deney yapacaklar. o yüzden önce görünmez olup sonra insanları iyileştirmek daha iyi bir fikir.

istediğim kişiyi kendime aşık edebilmek isterdim __ ki o zaman gerçek aşkı bulma ihtimalim olmazdı.
çok zeki olmak, her şeyi analiz edebilmek isterdim__ ki o zaman insanların hayvanlardan farkı kalmazdı benim için.
görünmez olup, istediğim her mekanda olmak isterdim__ ki o zaman ben diye bi şey olmazdı, bi hiç olurdum.
insanların düşüncelerini okumak isterdim__ ki ona gerek yok herkes düşüncesi tüm patavatsızlığıyla söyleyebiliyor zaten
sadece en normal en olağan olmak ve bardağın daha çok dolu kısmını görmek isterdim.

kamyoncu mıknatısım olsun isterdim.. tir ve kamyon şoförleri yüklerini bırakıp yanıma gelseler koşa koşa... göbekleri ve memeleri hoplaya hoplaya

ölümsüz olmak bi an için kulağa hoş geliyor sanki ama sevdiklerimin birer birer ölmesine dayanamazdım herhalde.. düşünceleri okuyabilmeyi isterdim..

karşımdaki kişinin düşüncelerini kontrol etmek
kan bükmek (bkz: avatar the last airbender) (bkz: the legend of korra)

insanların evlerine girip görünmeden yaşam hallerini izlemek.