anne ile girilen diyaloglar

-anne yeşil gömleğimi gördünmü?
+nereye koyduysan oraya bak. kaldırıp atıyorsun ortalığa sonrada bulamıyorsun!!!
-hani annee yok orda!
+biraz toplu olsaydın da koyduğunu hemen bulsaydın. bak yüksel teyzenin oğlu birkana annesi bizim şazımanlarda kaldığında evi silip süpürmüş, tek bir toz bile bırakmamış evde. ne varsa elin oğlunda var zaten.
- annee bana birdaha birkandan bahsetme lütfen ben birkan değilim!!! üff ya.
+ annelere üflenmez, taş olursun. ne arıyordun sen?
-yeşil gömleğimi.
+pek bir kirliydi yıkadım ben onu.
-üff anne yaa.ssss
''kalkın artık, öğlen oldu!'' (saat sabah 09.00)

''sabahın köründe ne işin var, otur evde'' (saat sabah 09.00)

a- bugun bir sürü poğaça,börek tarifi öğrendim.

b-oh yaparsın yeriz bari.

''hı hı'' der neler öğrendiğini sayar şimdi isimlerinı hatırlamıyorum...

sonunda;
-off bir sürü şey öğrendim hangisini yapıcam bilmiyorum der kahkayı basar. ve üstünden o kadar ay geçti henüz hiç birini yiyemedik sevgili sözlük. sanırım hangisini yapacağına karar veremedi.
yenen 2 tabak kısır sonrası geçen diyaloglar;

anne: biraz az ye, o göbeğin aldı başını gidiyor!!
tbd: ooo daha bu ne ki, 20 kilo daha alacam..
anne: ne ?!?! ne 20'si!! baban gibi olacan, kimse bakmayacak sana !
tbd: hıı evet, tosun diye sevecekler beni tosun tbd diyecekler
anne: defol, gözüm görmesin..bak hala yiyor !!
ben: anne ya ben bir erkekle değil de kadınla evlensem nolur sanki?
annem: ayy kızım başım ağrıyor zaten bir de sen icat çıkarma.

bu kadar ciddiye alınmamanın üstüne diyaloğu sürdürme gereği bile duymadım tabi.* *
-oğlum kalk misafir geldi
+again? oh jesus fuck dayum!!*
-ne diyon gerizekalı kalksana
anneeea galiba beni kene ısırdı ya baksana bi
-yok oğlum ne kenesi kene ısırsa duramazdın

başta şaka yapıyor sandım kahkaha atacaktım ama sonra o kadar ciddi baktı ki bana bir şey diyemedim. gözüm yaşlı odama gittim*
-anne hangi takımı tutuyorsun?
+nevresim takımını, sen de bi ucundan tut katlayalım şunu.
-oğlum yine rujumu mu aldın?
+anne kusura bakma ya bendeki bitmiş, akşam çok önemli bir yatak maceram var. mazur gör.
-çorap, çamaşır da vereyim bari!
-yok sağol canım annem onlar hazır bende.
-kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi de vermedim.

+merak etme annecim. ben hepsine verdim.

ps: bu entry ye eksi oy veren ibne gelsin ona bi kere verecem. *
+anne ben bilmem ne bilmem ne pastası yapıcam. mutfağı temizlerim yapınca.
-tamam.
*yaparken başında bekler, her yeri kirlettiğimi söyler*
+tamam bitirdim. ben temizleyeyim.
-yok sen git ben temizlerim. sen temizleyemezsin.
*ortalığımı batırdığımı, her yeri kendisinin temizlemek zorunda kaldığını söyler, hiç yardım etmediğimden dem vurur*
muhafazakar ailelerde, annenin thug life'ı ile sonuçlanabilecek diyalogdur.

*
-anne, okuldaki annesiyle konuştuğun kız çok güzeldi keşke öyle bir eşim olsaydı
+sapıttın herhalde cinsiyet mi değiştireceksin?!!

ya bu kadın neden bir kadınla sadece bir erkeğin evlenebileceğini sanıyor ühüh!
annem a, ben b. ortam ise dizi izlenen bir ortam. adam ve kadın evlilik dışı beraber yaşıyorlar. annem gey olduğumu bilmiyor. ne kadar modern bir kafaya sahip olmaya çalışsa da ya da sahip olduğunu sansa da yeterince değil, üzgünüm. bana bakarak konuşuyor, ortaya atmıyor yani lafı.
a: bence bu devirde yani çok normal böyle yaşamak. artık eskide kaldı öyle evlendikten sonra aynı evde yaşanırmış bilmem neymiş...
b: ????!!!!!!???...
a: benim tanıdığımın bir oğlu da kız arkadaşıyla yaşıyormuş biliyor musun? evleneceklermiş.
b: hmmm iyiymiş anne.
a: (3 saniye sessizlik) sen ne düşünüyorsun oğlum? yani illa evlendikten sonra mı yaşanmalı yani? (illa damarıma basacak)
b: bana fark etmez anne olabilir de yani iki taraf da istedikten sonra kim ne karışır.
a: yani sen yaşarsın o şekilde?
b: evet anne fark etmez bana. öyle şeylerim yok benim.

ve konuşma burada bitti kjsaldaskldj. sürekli böyle ağzımı aramalar, kız arkadaşım var mı yok mu, varsa niye ona söylemiyorum ya da niye onunla tanıştırmıyorum ya da niye hiç tanıştırmadım bu zamana kadar. alemsin anne!
- anne buna çok mu yağ koymuşum baksana bi?
+heh, bide neymiş şef olcakmış.neymiş efendim gastronomi kazanmışta çok iyi bölümmüşte. böyle yatarak bir şey olmaz senden.daha ne kadar yağ koycağını bana soruyor. dur sen dur. sana çuval çuval patates doğratsınlar,yemek tuzlu olmuş diye kafana tava atsınlar o zaman görüşcez
annemle ne zaman telefonda görüşsek hala bana o gün ne yediğimi soruyor. hangi yemeği yediğimi hatırlamak zaten bir dert, bir de öğrense ne olacak, çok sıkıyor beni bu soru. kaç kere bana ne yediğimi sorma desem de vazgeçmedi. bunun dışında annem zaten suya sabuna dokunan hiç bir konuya girmiyor, çok yüzeysel bir muhabbetimiz var ve beni bu durum sıkıyor biraz da.

dünkü konuşmamız da şöyle:

- e peki oğlum bugün ne yedin?
- anne, bana ne yediğimi sorup durmamanı kaç kere söyleyeceğim.
- neden ama, yemek yemek hayatımızın bir parçası.
- hayatımızın bir parçası olan başka pek çok şey var, onları hiç sormuyorsun ama...

burada neyi kastettiğimi anladı tabii ama nazik herhangi bir konuya asla girmeyeceği için "iyi peki" deyip kapattı.

eşcinsellik mevzuları hakkında sürekli kötü konuşan bir anne olmasından daha iyi belki (ki o zaman iletişimimiz iyice azalır, belki de kopardı) ama bu şekilde sığ muhabbetlerle geçen bir ilişki de hiç anne-oğul ilişkisi gibi hissettirmiyor.
annemle sık sık girdiğim diyalog ne zaman evleneceğim. torun istediği. ben de bir sıkıntı olmadığını ve gayet evlenip çocuk yapabileceğimin telkinleri. o yüzden arama sıklığını da oldukça düşürdüm.
  • /
  • 2