exten next olmaz
doğru bir söz diye düşünüyorum. gevşeyip bir şeylerin değişeceğini düşünüp yine aynı kişiyle hayaller kurmaya başladığım zamanlarda kendimi bu mantıkla durduruyorum.
canan kaftancıoğlu
internette her fotoğrafını gördüğümde seküler nurlu bir yüze sahip olduğunu düşünüyorum istemsizce. ayrıca seçim başarısında onun emekleri büyük paya sahip.
agos'a bir röportaj vermiş. başarıyı kendisine asla mal etmemiş. keşke etseymiş.
http://www.agos.com.tr/tr/yazi/22616/ist...
years and years
2019'dan başlayarak ilerleyen geleceğin distopik bir şekilde anlatıldığı ingiliz dizisi. teknolojinin ilerlemesi, post-truth mevzusu, nükleer dünya gibi pek çok temanın bir aile üzerinden işlendiği dizi. kafa yormuyor, black mirror'daki gibi karanlık bir atmosferi de yok dizinin.
god control
ismi çok çarpıcı geldi bana.
teletubbies
po ve tinky winky sevdiğim karakterlerdi bunların içinde. bir de tavşan mıydı fare miydi hatırlamıyorum bir hayvanın bir evin içinde bütün pencereleri yakıp söndürdüğü bir sahnesi vardı ya, akla ziyan. en büyük izleme sebebim de tostların önlerine düşmesi sahnesiydi. tabi o zamanlar sevdiğimiz şeyleri on bin defa izleyemiyorduk, bekliyorduk.
twitter
uzun süre sonra geri döndüğüm sosyal medya aracı. gelişmeleri hızlıca alayım, üç beş yazan, çizenden anında haberdar olayım diye açtım. şimdi de o kadar karman çorman bir vaziyette önüme seriliyorlar ki tam ne oldu ne bitti anlaşılmıyor.
kız babası olmak gavatlık değil mi
çocuk istismarı çeşitlerinin tek bir "şaka"da buluşmuş hali. çocuğa yönelik duygusal istismar, çocuğa yönelik fiziksel istismar, çocuğa yönelik cinsel istismar.
ayı sözlük yazarlarının hayallerindeki meslekler
senarist olmak isterdim. senarist ve yönetmen de olabilir çünkü değer verdiğim bir hikayenin başkalarının elinde anlamını kaybetmesini istemezdim. başkasına küfredeceğime kendime edeyim mantığı.
xena
çocukluğumda oynuyordu bu dizi. zeyna diyorduk ama tam okunuşu öyle değilmiş tabi. müthiş hayranıydım. gabrielle ile ilişkileri hoşuma gidiyordu sebebini anlayamasam da. tabi o zamanlar bu ilişkiye bir isim koymak da mümkün değildi ama hoşuma gidiyordu işte. fırsat bulsam baştan sona tekrar izleyebilirim.
gizli heteroseksüel
ancak heterofobik bir distopyada var olabilecek bir insan.
gay olup koluna kadın dövmesi yaptırmak
belki hayran olduğu bir kadının dövmesidir yahu. her şey cinsel yönelimle mi ilgili?
tales of the city
izleme listeme aldığım lgbti+ ları merkezine alan dizilerden biri. bildiğim kadarıyla oyuncuları da lgbti+lardan oluşuyor. senaryosunu
orange is the new black senaristlerinden
lauren morelli yazmış. iyi bir iş gibi duruyor.
23 haziran istanbul yerel seçimi
ilçe seçimleri de dahil olsaymış pek çok ilçe de el değiştirecekmiş anlaşılan.
kendinizi seksi hissettiğiniz anlar
kulaklıkla müzik dinleyerek yürürken. ne alaka acaba?
yazarların kendileri hakkında öğrendikleri
kaskatı, kırmızı çizgileri olan bir insan değilim. böyle davranmayı güçlü bir insan olmak sandığım zamanlar hayatımdan yıllar götürdüğünde anladım.
23 haziran istanbul yerel seçimi
on üç binden yedi yüz kırk iki bine oy farkı arttı be.
vida
iki kızkardeşin anneleri öldükten sonra annelerinden miras kalan bara sahip çıkma çabalarını anlatan bir dizi. arka planda meksikalı-amerikalıların kültürlerinden besleniyor. ayrıca lgbti+ karakter içeren bir dizi. sabit batılı beyaz kültürü ile örülmüş lgbti+ dizilerinden sıkılanlar için güzel olabilir.
fleabag
iki sezonluk ingiliz komedi dram dizisi. bir tiyatro oyunundan uyarlanmış, izlemesi zevkli bir dizi. yazarı ve başrol oyuncusu
phoebe waller-bridge'i de bir kenara yazdım. oyunculuğu çok iyi, belli ki yazarlığı da. sıkıntılı aile ilişkileri, gündelik zorluklar, atlatılamayan travmayla mücadele ile ilgili güzel, ajite etmeyen, yer yer güldüren bir dizi olmuş. çok sevdim. bir de o ikinci sezondaki papaz karakteri beni benden aldı ya.
birisinden hoşlanma kriteriniz
sakin, esnek ve ilkeli insanlardan hoşlanıyorum ya da öyle sandıklarımdan.
sevişmek istenilen ünlüler