breavous

Durum: 829 - 0 - 0 - 0 - 03.10.2017 08:20

Puan: 10254 - Sözlük Kaşarı

9 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

ilgi orospusuyum hakim bey
  • /
  • 42

schengen vizesi

verse bile iki aylığına veriyor ya, içim yanıyor. iki ayda nasıl ben tekrar tekrar avrupa'ya çıkayım ya. öğrenciyim ben ya.

bir erkeğin en çekici olduğu an

içten bir şekilde güldüğü an.
şaka şaka.
böyle manyak gibi dans ederken bir andan boynundan tutup seni kendine çeker ya... o an işte.

yazarların tahammül edemediği insanlar

uzun süre görüşmediği bir insan karşısına çıkınca utanmaz bir şekilde "ayyy kilo mu aldın sen?" diyenler. vur ağzına.
hornetten bana cevap vermeyenler.
faşistler + yobazlar + fobikler.

kampa çıkmak

böceklerden falan ölümüne korkmasam yaparım. hem lsd de ormanda alınmalıymış falan diyorlar.

ayı sözlük'te boşalan çıksın bura kasmaya başladı konulu başlıklar

ikinci postayı isteyince yeniden kapıdaki sıraya girmek lazım falan. bence hepimiz sığışırız ya.

partikül halinde lop lop boşalmak vs sıvı halde akışkan boşalmak

en iyisi uzun sıvı patlamaları halinde kafanın üstünden bile geçecek kadar uzun atımlarla boşalmak. (bkz: ellenmeden boşalmak)

acaba kulaklık dışarı ses veriyor mu kaygısı yaşayan insan

iphone'dan çıkan kulaklıkları kullanırken en büyük tedirginliğim buydu. işin kötüsü, kaygıyı yaşamayı geçtim, dışarıya ses verdiğinden de eminim.

farklı yatak odası fantezileri

(bkz: sarılıp uyumak)
şaka şaka. getir bakalım çekmeceden dildoları.

dunkirk

amerikalı birkaç sinema eleştirmeninin "kesinlikle herkes 70mm imax ile izlemeli yoksa izlemeyin bu deneyimi sakın kaçırmayın" demesiyle twitterda baya dalga konusu olmuş film. görüntülerin güzel olacağı belliydi zaten de, nolan'cığımız biraz senaryodan kaçınıyor gibi mi artık acaba ya?

la la land

bu filmden neden nefret ettiğimi anladım (dünyanın en overrated yapımı olması + hollywood'un kendini okşayışını temsil etmesi + tüm eski müzikallerden açık açık çalması dışında)
ryan gosling hayatımda gördüğüm en sinir bozucu karakteri oynuyor. allah belasını versin diyeceğim kadar nefret ettiğim bir karakteri.

çamaşır suyuna hayır demem

pasif sözlük yazarları

telefon rehberi gibi. beni de b'de bulabilirsiniz.

call me by your name

eleştirmenler tarafından fazlasıyla sevilmiş film. düşse de malum yerlere izlesek.

bulge

canım çekti tam şu an şu noktada. sweatpants ya da basket şortu içinden hele, aman allah.

yürüdükçe götü sallanan erkek

yağlı göt yani?
benimki bol bol mcdonals yiyerek oldu. tek kötü yanı basenlerin de büyük oluyor, sonra her şort dar duruyor. olsun ama twerk yapması güzel.

her güzel şeyin bir sonu vardır

dün gece uyuyamadım (yaşasın) o yüzden bugün işe gitmedim (yaşasın) ve şimdi evde boş boş yazmam gereken şeylere bakıyorum (yaşasın!!!!!)
ama eve gelen yardımcı kadın mücver yapmış, o güzel oldu bak.

neden çekici olduğu bir türlü anlaşılamayan erkekler

channing tatum mıdır nedir o başparmak bozuntusu

bu gece umarım uyurum benim için dua edin.

canım istemiyor zorla mı

kendim diyet yapmak için kendimi zorladığımda kendimin cevabı
  • /
  • 42
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 829

sevgiliden ayrıldıktan sonra yapılan ilk mastürbasyon

ikisinin de ne olduğunu bilemeyecek kadar sevgilisiz olmak bence en acı vereni.

x men de hangi karakter

storm.

şimdi düşünüyorum, güç olarak onu aşabilecek karakterlerin çoğu güçlerini kontrol etmek konusunda sıkıtnı yaşayan insanlar. (bkz: jean grey) (bkz: rogue). kendisi black panther'la aşk yaşıyor, mistik güçlere sahip, yalnızca dünyadaki havayı değil uzaydakini de (dalgaları ve ışığı) kontrol edebiliyor, zihin saldırılarına karşı savunması var, ayrıca muhteşem bir karakter gelişimine sahip. ayrıca, doğanın bir parçasını kontrol etmek avatar'dan beridir hayalimdir.

selam verdik erekte oldun

selamın değil sebep, bulge'un büyük diye cevap vermek lazım.

call me by your name

eleştirmenler tarafından fazlasıyla sevilmiş film. düşse de malum yerlere izlesek.

istanbul

uzun süre içinde yaşayan insanların bir yerden sonra kalabalığa bağımlı hale gelmesine sebep olan şehir.

ayı sözlük yazarlarının fantezileri

(bkz: uzun süreli ve sağlıklı bir ilişki)
(bkz: günaydın mesajları)
(bkz: beraber yemek yapıp film izlemek)

görün bakın nasıl bir pamuk gibi kalp yatıyor tüm sapıklığımın altında.

bi siktir git dedirten durumlar

"bu gençlik çok boş."

ama cidden bsg hocam. bizden önceki nesiller gibi ekonomik çöküşler yaratmadığımız, beş yılda bir savaş çıkartmadığımız için mi boşuz? anlamıyorum ben.

ilk eşcinsel deneyim

10. sınıfla 11.'i sınıfı bağlayan yaz tatilinde, çok büyük ısrarlar sonucunda ailem beni tam iki ay boyunca londra'ya, orada okuyan kuzenimin yanına göndermişti. normalde plan benim hem ingilizce kursuna gitmem hem de onunla gezmemdi, ancak bazı problemlerden dolayı ilk 1.5 ay boyunca kuzenim sürekli çalıştı, ben kendim keşfettim şehri (daha güzeldi, orası kesin). bu günlerden bir tanesinde, kurstan tanıştığım arkadaşlardan birisinin "veda günü" için oxford st.'deki vapiano'ya gitmiştik yemek yemeye. bilen bilir, vapiano self-servis bir yer. çok da sevmediğim başka bir kızla yemek sırasına girdik, önümüzde italyan iki adam vardı. 30'larında.

onlardan bir tanesi bir an için ortadan kayboldu, gitti sergilenen pizzalara göz attı geri geldi. sonra da dönüp bize hangi pizzayı önereceğimizi sordu, ben cevap verdim ama arkadaşın ingilizcesi bayaaaa kötüydü, o saçmaladı. adam da bana bakıp "bu kız gerizekalı mı" diye sordu, ben de "biraz" dedim. sonra sadece benimle konuşmaya başladı, işte doğumgünü yakınmış, arkadaşıyla yemeğe çıkmışlar, istanbul'u bilirmiş, türk kızlarını çok severmiş falan. ben çok bir "he he" modundaydım, yemek yemek istiyordum çünkü sadece. (bkz: öncelikler)

neyse adamla arkadaşı yukarı çıktılar, biz de yemek yemeye gittik. ben adamdan hoşlanmıştım, ama aklımda bir şey olabileceği yoktu tabi ki. kıllıydı, uzun boyluydu, çok da yakışıklıydı. neyse işte, hızlıca tabağımdakileri gömdükten sonra lavoboyu kullanmak için üst kata çıktım, üst kat bar gibi bir yerdeydi. adamı gördüm yine, ben bir şey demeden yanından geçecekken beni yanına çağırdı. arkadaşı lavobodaymış. içki ısmarlamak istedi, dedim peki ama bir tane. arkadaşı gelince ikisi italyanca bir şeyler fısıldaştılar adamla bizi yalnız bıraktı, içim ısınmaya başlamıştı zaten o ara. konu konuyu açtı, adam benim bacaklarıma dokunmaya falan başladı.

hikayenin sonu otel odasında bitiyor.

şimdi, 18 yaşından önce cinsel birliktelik yaşadığım için pişman mıyım? hayır, bir kızla da ilk kez o hafta birlikte oldum. ama o yaştaki bir adamın 15-16 yaşındaki bir çocukla bu kadar rahat bir şekilde birlikte olması bana garip gelmiyor değil. kader artık. şimdi de tam daddy olmuştur gerçi. of of.

evli biseksüeller

biseksüeller heteroseksüellerden ya da eşcinsellerden daha aldatmaya meyilli değil diye biliyorum, grup sekse öyle çok bir düşkünlükleri de yok benim tanıdıklarımın. varsa bile bu evli olmalarına engel değil, ya da evli olmaları da ikiyüzlü olmalarına/artık biseksüel olmamalarına sebep değil. nedir bu bifobinin sebebi cidden?

it follows

muhteşem bir film. the babadook ve the witch ile korku filmlerinin yeni rönesansının eserleri.

feminenlere ilgi duymayan gay

gizli cinsiyetçilik yüklüdür. aynı siyahi gaylere "ilgi duymayan" birisinin gizli ırkçılıkla yüklü düşüncelere sahip olduğu gibi.

sözlüktekilerin çoğunun hdp'li olması

azınlıklar çoğu zaman muhafazakar değil sol tarafa yönelir, bu da zaten elimizde chp ve hdp'yi bırakıyor (eğer meclise girmiş partilerden bahsediyorsak). eh, çoğu insanın da chp'nin ama muhalefet olmasına rağmen gösterdiği işlevselsizlikten bıktığını düşünürken, hdp'ye yönelmeleri mantıklı. ideolojik sebeplere girmiyorum bile. ki her şeyin ötesinde, "ahlaksız,kural tanımaz,iğrenç" ne demek gerzek?

diğer yandan, milliyetçilik tehlikelidir. vatansever olmak güneydoğu'da devletin yaptığı iğrençlikleri yok saymak değildir, dindar... yorum yapmayacağım, atatürkçü olmakla hdpli olmak arasındaki karşıtlık nereden çıktı anlamış hiç değilim yine. bir yandan atatürkün modernleşme ve devlet kurma çabalarını takdir edip, bir yandan da hukuk süreçlerine bağlı olmayan mahkemeler kurup dersim'i bombalattığını eleştirebiliriz. "nereye dönsek nanköre rastlıyoruz" demek de çok garip. nankör dediğin insanlar çoğu zaman toplum tarafından aşağılanan, nefret edilen, ırkçılığa maruz tutulan taraf herhalde?

5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz

mümkünse amerika'da, hatta daha spesifik olmak gerekirse columbia'da masters yaparken. ha o olmadı mı? londra'da. o da mı olmadı?

olacak efendim, illa ki olacak.

biseksüelliğin insanlık suçu olması

"nefretini kusanlara neden kızıyoruz ki?" bilmem, nefret kötü bir şey olduğu için olabilir mi? dalga mı geçiyorsunuz siz benimle ya, bir de ciddi başlık gibi "insanlık suçu" demiş arkadaş. twitterdaki trolllerin buraya kadar taşmış olmasına gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. nefretinin sebebi iğrenç bir insan olman arkadaşım, bu kadar basit. iğrenç bir insansın, gayden ya da kadından nefret edenden zerre farkın yok. bir azınlık grubu diğerine karşı nasıl bu kadar pis düşünür anlayamıyorum cidden.

evli biseksüeller

biseksüeller heteroseksüellerden ya da eşcinsellerden daha aldatmaya meyilli değil diye biliyorum, grup sekse öyle çok bir düşkünlükleri de yok benim tanıdıklarımın. varsa bile bu evli olmalarına engel değil, ya da evli olmaları da ikiyüzlü olmalarına/artık biseksüel olmamalarına sebep değil. nedir bu bifobinin sebebi cidden?
Henüz takip ettiği biri yok.