elbette her gayin başına gelmiştir. ancak bir kısım partner vardır ki burada ayrı bir parantez açmak gerekir. mesela benim başıma geldi. bir defa seviştiğim ancak sonradan iyi arkadaş olabildiğim insan da oldu. bana değer verdiğinden zerre şüphem yok ancak evli ve uzak yaşıyor. bazen de şartlar olayın tek seferle kalmasına sebep veriyor.
bazen cinsellik profesörü gibi kendini pazarlayan adam öpüşmeyi bile beceremiyor vs. olabiliyor yani.
bence doğrusu ilk buluşmayı evde yapmamak ve mümkünse seksten kaçınmak ilk buluşmada. sonrasında zaten o kişi istiyorsa sizi size gelecektir.
yazışmalar hornet ile sınırlı ise, facebook, whatsapp, instagram gibi daha farklı mecralara kaymıyorsa, büyük ihtimalle one night stand aranıyordur.
her koşulda tedbirli olmak kullanılmış hissetmenin önüne geçecektir.
demet akalın'ı 2012 yılına kadar yazdığı hitlerle ünlü yapmış beste fabrikatörü. yılan şarkısında beraber düet yaptılar ve sesini bize duyurdu. aleyna tilki'nin "sen olsan bari", simge'nin "üzülmedin mi?" ve ebru gündeş'in "söyleyin" şarkılarını yazmıştır.
kendisi yakın zamanda "tatlım tatlım" , "iki aşık" ve "nokta" adlı üç şarkı yapmıştır. çok güzel söyler, sesi de çok güzeldir.
ilk gençlik yıllarındaki hali nefes kesen hatun. sev ya da sevme fark etmez ancak gençliğinde inanılmaz güzel bir kadın var. günümüzde ise avantajı tenis ve yüzmenin de katkıları ile 56 yaşında olmasına rağmen 40 yaşındaki pek çok kadından daha iyi fiziğini korumasıdır. sezar'ın hakkı sezar'a, kadın bilardo sopası fiziğine sahip beren saat'le karşılıklı oynadığı onlarca sahnede o denli cılız bir kadının yanında şişman gözükmemeyi başarmıştır.
özellikle 90'lı yılların ikinci yarısında suat suna ve sezen aksu destekli bazı şarkıları dillere dolanmıştır. 2002 yılından itibaren müzikte kayda değer bir proje (rafet el romanla olan ortalama düeti saymazsak) ortaya koyamamıştır.
fatmagül'ün suçu ne?, berlin in berlin, alamancının karısı, karanfilli naciye gibi güzel filmlerde iyi oynamıştır.
acun'un peşinde ise aslında mevcut kredisini de bitirmiştir.
fazla ego sahibi, fazla da şımarıktır. hatta yer yer dangalaktır. yine de iticilikte ebru gündeş'le yarışamaz.
son dönemde yaptığı en doğru iş 2015-2016 sezonunda muhteşem yüzyıl kösem dizisinde safiye sultan'ı oynamasıdır. bu role hem yakışmış hem iyi oynamıştır.
bir defa benim de başıma gelmiş olaydır. herif popomu öpecek derken ısırmış, ısırmasıyla suratına şaplağı yemiştir. affetmem. canım yanarsa can yakarım bu kadar netim.
olimpik ya da yarı olimpik olanlarında profesyonel yüzme dersleri aldığım ve herkese tavsiye ettiğim yer. tabii kurallarımız var, duş almadan giriş yasak. bone şart, tayt mayo şart. gözlük ve havuz paleti de eğer ki ders alacaksanız yine şart. sonrası klorlu sularda kulaç atmalar, nefes egzersizleri, sırt üstü gidişler gelişler.
yüzme havuzda öğrenilir. denizde öğrendiğimiz suda batmamaktır.
rtük'ün sansürüne giydirdiği kırmızı ışıklı, çıplak, sigara ve rakı içen, fonda bülent ersoy'un şarkı söylediği videosunda çok seksi bir erkek olduğunu gözümüze sokan şarap.
erkek sesli kadın. yaşadığı coğrafyada şarkıyı kadın gibi okuyan onlarca örneği varken, dinlenmesini pek de gerekli bulmadığım, hırsızlığı tescilli herifin suç ortağı. homofobik. ırkçı. cahil, kültürsüz ve de kalitesiz.
aynı coğrafyada sezen aksu, aşkın nur yengi, sertab erener, candan erçetin, burcu güneş gibi sesler varken kendisi bulunmaz hint kumaşı değil.
illa o kulvarda birini dinleyecekseniz yıldız tilbe var her türlü eline verir bunun hem sanat hem ses olarak. kısacası gereksiz. ölse sevinmem ama üzülmem de.
candan erçetin'in 1995 çıkış tarihli ilk albümü hazırım'da üçüncü sırada yer alan başarılı şarkısı. yoğun bir darbuka içermektedir. zamanında babamın hediyesi pilli radyomda çok dinlerdim. show radyo çalardı düzenli olarak. listelerde de üst basamaklara yerleşmiştir.
klibinde candan erçetin galatasaray lisesi'nden çıkıp taksim'de yürümektedir. güzel şarkıdır vesselam.
doksanların ikinci yarısında yakaladığı başarıyı iki binlerde ve 2010 sonrasında da devam ettirmeyi başarmış asil ve güzel kadın sanatçı. 2010 sonrası eserleri sağlam politik göndermeler içerir. 2013 yılında çıkan "milyonlarca kuştuk", 2018 yılında peş peşe çıkan "kim korkar" ve "değişiyoruz" şarkılarını bizzat kendisi yazmıştır ve ciddi politik göndermeler, feminist bakış açısı, ve insana dair özeleştiriler içerir. bu açıdan çok önemlidir.
2000 yılında çıkardığı albümünde yer alan saçma şarkısı da çok sağlamdır.
yine iki binlerde okuduğu parçalandım çalışması da lezizdir.
sesi son dönemde yaşın etkisiyle sertleşmiştir ama candan erçetin candır. canandır.
1994 yılında çıkardığı aacayipsin adlı ikinci albümü ve 1997 yılında çıkardığı ölürüm sana adlı üçüncü albümü ile zirveye tırmanmayı geçtim, zirveyi patlatıp geçen pop yıldızı megastar. o albümlerin üzerine belki de albüm yapılmamıştır türkçe pop'ta. 2001'deki dördüncü albüm karma da tarkan'ın son bütünlüklü işidir. sonrası duraklama dönemi ve avrupai vokalin kaybolup nağmeli arabesk yorumun gelmesi. tarkan candır elbette ama 94'teki ümit sayın bestesi gitme ile 2011'deki ümit sayın albümündeki gitme arasında uçurum vardır. ilki modern bir vokaldir diğeri arabesk.
tarkan eski tarkan değildir. arabesktir artık ama yine de candır.
2010'daki adımı kalbine yaz albümü güzel bir moladır mesela gerileyen müzikalitesinde. ama eski günler de uzaktır artık.
ilk yorumlanışından (1989) tam 16 yıl sonra crossing the bridge : the sound of istanbul adlı belgesel film için bir kez daha yorumlanmış, aysel gürel şiiridir. sezen aksu'nun iki yorumu arasında bir istanbul yıkılmıştır sanki. ilk yorumda ses, ikinci yorumda duygudur ön planda olan. sesi demlenen sezen ikinci performansta minimalist düzenlemenin etkisiyle uçmuştur.
türk pop müziği'nin sezen aksu ile birlikte en güçlü iki yorumcusundan biri. inanılmaz güçlü bir ses, son derece lezzetli bir yorum. canlı performanslarda hala bülbül gibi şakımaktadır. çok güzel kırkbeşlikleri ve albümleri vardır bu efsane kadının. sabahattin ali, nazım hikmet, faruk nafiz çamlıbel, lale müldür, murathan mungan, aysel gürel gibi üst düzey şairlerin eserlerini seslendirmiştir. onno tunç, uzay heparı, atilla özdemiroğlu, sezen aksu, ali kocatepe, şehrazat, garo mafyan, selim atakan gibi aşmış müzikal beyinlerle çalışmıştır.
zirve albümleri için
benim yolum (1989) nükhet duru (1994) (bu albüm geberiyorum adıyla 2005 yılında yeniden basılmıştır) tam zamanında (2012)
dinlenmelidir.
melankoli, çakır, ben sana vurgunum, beni benimle bırak, al gönlümü diyar diyar sürükle, anılar, benimsin diyemediğim, bir tek sevgili, çek halatı gönlüm gibi şahane şarkıları vardır.
sakin başlar. sezen'in sesini zar zor duyarsınız. sonra birden coşar. sezen şarkıyı bilinçli olarak tonun nerdeyse tamamen dışında okur. bir gram müzik kulağı olan herkes fark eder ki, sezen bu şarkıda tonu ıskalamakta ancak bu da şarkının duygu selini artırmaktadır. lezzetli bir detonasyon vardır yani şarkıda. sezen candır.
gay seksin bence en güzel aktivitesidir. şaşırtıcı gelecek ama herkes yapamıyor bunu. ben mesela bana yapılmasından hoşlanırım. bugüne kadar tam anlamıyla hakkını veren yaşça benden oldukça büyük tecrübeli bir adam oldu. iyi yalıyorsa partner sırt üstü yatın ve anın tadını çıkarın. her şeyi akışına bırakın. meme ucu hassastır. emildikçe kızarır, dikleşir ve daha da güzelleşir. sevişme molalarında aynada onlara bakın ve gülümseyin. çok güzel oluyorlar çünkü.
2009 çıkış tarihli önsöz albümünden mükemmeli yakalamış bir gülşen şarkısı. biten bir platonik aşkın ardından yükselen hayal kırıklığı, yeniden ayağa kalma çabası, ve bir zamanlar delice sevilen kişiyi küçümseme gibi farklı ruh hallerini ve tavırları içeren leziz bir eser.
sözler:
tamamen yanılsama fişini çekmişim kalbimin rahat batmış aranmışım sövecek sözü varmış dilimin
hastayım yaram çok ağır toplarım bahara kalmadan en kötü ihtimalle yaza, kalp iyileşmez kırılmadan
ben de uzaktan baktım malum senli konulara bir küçüldün gözümde sen neymişin aslında **** ozan çolakoğlu ve piyano eşliğinde canlı performans: https://www.youtube.com/watch?v=pqbıı0ıy6rq
18 rapçinin ortak projesi olan susamam şarkısının #gurbet bölümünü ele alan rapçi abimiz defkhan boş yapmış. siyaseti sevmediğini beyan eden açıklama ile kendisiyle bir hayli çelişen siyasi bir projede yer alması akıllarda soru işareti bıraktı. belli ki kendisinin de g*t korkusu ay pardon soru işaretleri olacak ki projeden ayrıldığını beyan etmiş. kendisini seslendirdiği bölüm olan gurbet kısmından bir kuple dörtlük ile uğurluyoruz.
ederi kaç? kaç? kaç? kaç paraya bedel? yeter artık dönme teker gibi dost ol yeter bana geliyorsan dosdoğru gel
düete düvet, düelloya düvello, murat boz a murad boz diyen, telafuz konusunda bir adım öteye gidememek adına hürrem'in tek rakibi, ruhu ve zaman zaman da bedeni balık etli, dünyaca kabul edilmiş sahne figürlerini gurbetçi alt kimliğiyle harmanlayıp soğuk soğuk sunan, malesef ki dümtekleyememiş şarkıcımız.
instagram'daki paylaşımıyla rtük'e ve sigara zamlarına gönderme yapmış. arka fonda bülent ersoy'un çalmasıyla lgbt'ye de göz kirpmistir.
benim ilgimi çekense mükemmel vücudu. bilirsiniz ibneliğin fitratinda var yaş kriterine giren erkekleri süzerler gideri var mi yok mu diye. cem yilmaz için hiç bir zaman hoş biri dememiştim. ama o video da vücudu olsun, saç sakal tipi olsun gözüme acaip sexi geldi. o haliyle bi gece sevişme karşılığı iki sene sex yapmamaya razıyım.
yaşayan bilir ne bok bir durumun içinde olduğunu. ilk önce sinsice yanına gelir, sana farklı olduğunu söyler ! sonra sinsice hayatına girer. evli olduğunu en başında söylemiştir ama aşık olmuşsundur bir kere. aşık olacağımız adamı ne yazık ki seçemiyoruz. sürekli bir bahane bulup evine gelir kalır, kendini sana iyice bağlamıştır. artık kalkıp eve gitmesini bile söykersin, iyi niyetinden. karısını sevmese bile evde ilgilenmesi gereken bir kızı vardır çünkü! ondan sonra arada o şüphe içini kemirir (karısını aldatan adam beni rahat atdatmaz mı dersin kendi kendine bu arada geçen zamanda senden defalarca ayrılıp barışmıştırda laflar klasiktir (sen benden daha iyilerine layıksın, keşke evli olmasaydım, kimse beni senin sevdiğin kadar sevemez!!!) yalandır dolandır laf salatasıdır bunlar sevmişsindir bir defa hırsızda olsa it uğursuzda olsa kalbin teslimdir... celladına sığınırsın sonra yine döner gelir bir zaman sonra farkedersin ki evde sorun varsa senin yanında evde herşey yolunda gidiyorsa karısıyla arası iyiyse evindedir... sonra tekrar ayrılır kalbin köpeğe atsan yemeyecek durumdadır artık burada tek gerçek vardır sen dış kapının dış kulbusundur... sonra sana bu piyasadan elimi ayağımı çekiyorum der yeni kurbanlarına yönelir o zavallı karısıda hiçbirşeyden haberi olmadan yaşar gider...
gay seksin bence en güzel aktivitesidir. şaşırtıcı gelecek ama herkes yapamıyor bunu. ben mesela bana yapılmasından hoşlanırım. bugüne kadar tam anlamıyla hakkını veren yaşça benden oldukça büyük tecrübeli bir adam oldu. iyi yalıyorsa partner sırt üstü yatın ve anın tadını çıkarın. her şeyi akışına bırakın. meme ucu hassastır. emildikçe kızarır, dikleşir ve daha da güzelleşir. sevişme molalarında aynada onlara bakın ve gülümseyin. çok güzel oluyorlar çünkü.
ilk albümü "12 çeşit la la la / 12 ways of la la la" ile piyasaya müzikalite anlamında süratli ve dolu bir giriş yapan, sonrasında ise piyasaya yakın işlerle yoluna devam eden şarkıcı. sesi çok güzeldir. yaptığı şarkıların alt yapıları lezizdir.
dön bebeğim, bu gece son gibi lezzetli akustik coverları vardır.
erdem kınay'ın iki proje albümünde de yer almış düzenleme olarak uçuşta olan "işporta" ve "sınır" adlı iki şahane şarkı söylemiştir.
"life goes on" diye tamamen imkanları zorlayarak çıkardığı ingilizce bir teklisi daha vardır.
"emanet beden" albümü daha çok ses getirmiştir. "günah sevap, bi dakika, damla damla, anlatma bana" gibi şarkıları kliplenmiştir. bu şarkılar ilk albümden daha çok hite ulaşmıştır.
catwork ile çıkardığı "siz hepiniz ben tek" tunç berkay ile çıkardığı "bana aşk ver tanrım" teklileri mevcuttur. dinlenesidir.
geçen kış "düşüne düşüne" isminde bir slow tekli çıkarmıştır. yine geçen yıl "salla" isminde eğlenceli bir tekliyi piyasaya sunmuştur. bu şarkı da yüksek hit alanlardan.
son günlerde ise jale'nin "gel güzelim" şarkısını cover yapmıştır. aysel gürel şarkısı okuyarak ve hakkını vererek yeniden yükselişe geçmiştir.
tekrarlıyorum sesi çok güzeldir ve iyi aranjörler ile çalışmayı seviyor.
türkiye standardının oldukça üzerinde. hadise, demet akalın, aleyna tilki ile adı yan yana gelmemelidir. tamamından üstündür.
döneminin en büyük, en görkemli, en konforlu ocean liner'ı yani transatlantiğiydi. işin ilginci o kadar kusursuz o kadar güzel bir tasarıma sahiptir ki, hala bir şekilde bizlerle yaşamaktadır. asıl adı royal mail steamer (rms) titanic'tir. iç kısımdaki tasarım, ahşabın verdiği elegant his, birinci sınıf işçilik ve malzeme kalitesi günümüz yüzen otelleri cruise gemilerinin las vegas görünümlü bol ışıklı disco atmosferli saçma sapan iç mekanlarıyla kıyas kabul etmez. günümüz cruise gemileri (ki sıklıkla karşılaştırılırlar titanic'le aradan geçen bir asırlık zaman dilimine rağmen) yüzen birer apartman görünümünde iken titanic gerçek bir gemi görüntüsündedir. zariftir layık gördükleri the queen of the ocean yani okyanusun kraliçesi adına hizmet edebilmektedir.
az bilinen bir diğer gerçek de gemiye dair, white star line'a ait titanic ve kardeşleri olympic ile britannic, rakip firma cunard line'ın 1907'de ilk yolculuklarını yapan lusitania ve mauretania adlı gemilerine (sonradan bu seriye aquatania da dahil olur) rakip olarak tasarlanmışlardır. lusitania döneminin en hızlı gemisi olurken (okyanusu yaklaşık 25 knots bir hızla geçerek) en ciddi rakibi titanic onunla farklı disiplinlerde mücadele etmekteydi. bir kere lusitania döneminin en hızlı okyanus gemisi olmasına rağmen titanic ondan yaklaşık olarak 30 metre daha uzundu. lusitania 31 bin gross ton ağırlıktaydı, titanic ise 46 bin gross ton çekiyordu. lusitania'nın servis hızı 24 knots titanic'in ise 21 knots olarak belirlenmişti. ancak bunun iki ağır faturası vardı. lusitania yüksek hızın bir bedeli olarak günlük 1000 ton kömür tüketirken, titanic günlük 625 tonla yetinebiliyordu. böylece daha ekonomik bir ulaşım sağlıyordu. bununla birlikte yüksek hız ve görece olarak daha düşük ağırlık neticesinde lusitania'nın arka kısmı fazla titreşim yapıyordu. 2. ve 3. sınıf yolcular bundan rahatsız oluyorlardı. titanic daha geniş ve ağır olmanın avantajı ile hıza değil konfora odaklıydı. tasarım olarak da lusitania'dan daha estetikti.
ne yazık ki titanic ilk seferinde batarken, 201 yolculuk tamamlamış ve okyanuslarda 8 yıl dolaşmış lusitania da en az onun kadar acı bir sonla kariyerini noktaladı.
bir defa benim de başıma gelmiş olaydır. herif popomu öpecek derken ısırmış, ısırmasıyla suratına şaplağı yemiştir. affetmem. canım yanarsa can yakarım bu kadar netim.
gay seksin bence en güzel aktivitesidir. şaşırtıcı gelecek ama herkes yapamıyor bunu. ben mesela bana yapılmasından hoşlanırım. bugüne kadar tam anlamıyla hakkını veren yaşça benden oldukça büyük tecrübeli bir adam oldu. iyi yalıyorsa partner sırt üstü yatın ve anın tadını çıkarın. her şeyi akışına bırakın. meme ucu hassastır. emildikçe kızarır, dikleşir ve daha da güzelleşir. sevişme molalarında aynada onlara bakın ve gülümseyin. çok güzel oluyorlar çünkü.
evet, akp'ye ben düşmanım. çünkü halk açlıktan sürünürken kayyum atadıkları belediyelerin harcamalarını, altın varaklı mobilyalarını, belediyelere yaptırdıkları pahalı çalışma odalarını, jakuzilerini görüyorum. tonlarca tükettikleri pahalı tatlıları ve israf ettikleri yemekleri görüyorum. hırsızlıkları belgeli olduğu halde sağa sola utanmadan çamur atmalarını görüyorum. lgbt düşmanlıklarını görüyorum. kadın düşmanlıklarını görüyorum. yeterli mi?
ilk albümü "12 çeşit la la la / 12 ways of la la la" ile piyasaya müzikalite anlamında süratli ve dolu bir giriş yapan, sonrasında ise piyasaya yakın işlerle yoluna devam eden şarkıcı. sesi çok güzeldir. yaptığı şarkıların alt yapıları lezizdir.
dön bebeğim, bu gece son gibi lezzetli akustik coverları vardır.
erdem kınay'ın iki proje albümünde de yer almış düzenleme olarak uçuşta olan "işporta" ve "sınır" adlı iki şahane şarkı söylemiştir.
"life goes on" diye tamamen imkanları zorlayarak çıkardığı ingilizce bir teklisi daha vardır.
"emanet beden" albümü daha çok ses getirmiştir. "günah sevap, bi dakika, damla damla, anlatma bana" gibi şarkıları kliplenmiştir. bu şarkılar ilk albümden daha çok hite ulaşmıştır.
catwork ile çıkardığı "siz hepiniz ben tek" tunç berkay ile çıkardığı "bana aşk ver tanrım" teklileri mevcuttur. dinlenesidir.
geçen kış "düşüne düşüne" isminde bir slow tekli çıkarmıştır. yine geçen yıl "salla" isminde eğlenceli bir tekliyi piyasaya sunmuştur. bu şarkı da yüksek hit alanlardan.
son günlerde ise jale'nin "gel güzelim" şarkısını cover yapmıştır. aysel gürel şarkısı okuyarak ve hakkını vererek yeniden yükselişe geçmiştir.
tekrarlıyorum sesi çok güzeldir ve iyi aranjörler ile çalışmayı seviyor.
türkiye standardının oldukça üzerinde. hadise, demet akalın, aleyna tilki ile adı yan yana gelmemelidir. tamamından üstündür.
doksanların ikinci yarısında yakaladığı başarıyı iki binlerde ve 2010 sonrasında da devam ettirmeyi başarmış asil ve güzel kadın sanatçı. 2010 sonrası eserleri sağlam politik göndermeler içerir. 2013 yılında çıkan "milyonlarca kuştuk", 2018 yılında peş peşe çıkan "kim korkar" ve "değişiyoruz" şarkılarını bizzat kendisi yazmıştır ve ciddi politik göndermeler, feminist bakış açısı, ve insana dair özeleştiriler içerir. bu açıdan çok önemlidir.
2000 yılında çıkardığı albümünde yer alan saçma şarkısı da çok sağlamdır.
yine iki binlerde okuduğu parçalandım çalışması da lezizdir.
sesi son dönemde yaşın etkisiyle sertleşmiştir ama candan erçetin candır. canandır.
evet, akp'ye ben düşmanım. çünkü halk açlıktan sürünürken kayyum atadıkları belediyelerin harcamalarını, altın varaklı mobilyalarını, belediyelere yaptırdıkları pahalı çalışma odalarını, jakuzilerini görüyorum. tonlarca tükettikleri pahalı tatlıları ve israf ettikleri yemekleri görüyorum. hırsızlıkları belgeli olduğu halde sağa sola utanmadan çamur atmalarını görüyorum. lgbt düşmanlıklarını görüyorum. kadın düşmanlıklarını görüyorum. yeterli mi?
blackgreenred
xalo
bu seferlik boyle olsun
whitebearry