alphacygni

Durum: 217 - 0 - 0 - 0 - 12.09.2020 23:36

Puan: 2786 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 11

yazarların en çok yatmak istediği 10 kurmaca karakter

tecrübe

insanlar yavaş yavaş inanmamayı,güvenmemeyi,
sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir.
bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir.
insanların "tecrübe" dediği şey budur.
kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "tecrübeli" denir.
sigmund freud

olgun seviyorum çünkü kendime güveniyorum

herkes az çok olgunlaştı- geldiğiniz olgunlaştı- gittiğiniz olgunlaştı çünkü sürekli bir sirkülasyon var insanlar iletişim ve ilişki halinde.siz olgunlaştınız çünkü birileri ile yaşadınız size gelen olgunlaştı birileri ile yaşadı...tecrübesiz kaldı mı? şu cinselliğe merak yaşı ve cinsellik yaşama yaşı o kadar düştü ki, hiç tecrübesiz ya da hiç biri ile birşeyler yaşamamış birini arıyorsanız pedofili olabilirsiniz canım!!
(bkz: duş almakla ruh temizlenmiyor)
(bkz:ne kadar çok tecrübe o kadar çok hepatit b)
(bkz:az beklenti çok mutluluk)

her şeyi bırakıp istanbul'a gitmek

yıllardır neredeydin

müslüm gürses'in 2005 yılında görüntüevi müzik şirketinden çıkardığı ayrılık acı bir şey albümüne ait parça.

doyumsuz olmak

(bkz: çiğ köfte) ye karşı duyulan hisler başlığı.

gırgıriye'de cümbüş var ooşşt küpeek sahnesi

film 83 yapımı bubikoğlu 54 doğumlu ben de 70lerde yaşasaydım gülşen'e talip olurdum.bir kadının yüz hatları ancak bu kadar orantılı olabilir.

lezbifem

gün geçmiyor ki değişik topluluklar görmeyelim

yazarların onları sevmeyen yazarlara söylemek istedikleri

sevilmeden sevmek

her insanın hayatında bir dönem böyle şeyler oluyor.sevilmeden seversin, sevilir sevmezsin...böyle böyle hayat tükeniyor işte.halbuki insan ol sev sevil mutlu mesut yaşa ama yok illa boklu çomak sokacaksın kalbe karıştırıp karıştırıp bulandıracaksın temiz kanı.

göt sik taşak aktif meme pasif sokmak yalamak

hepsi ayıp olan ama ayıp olanı sevdiğimiz için meraklısı olduğumuz kelimeler grubu oluşmuş burada.

kadınların küfürlü konuşması

senin onu çok sevip sevmemenin artık önem arz etmemesi

benim tarafımdan mı- karşı taraf açısından mı önem arz etmiyor olduğuna göre değişir durum.ben sevdiğim halde artık önem arz etmiyorsa durum fena çünkü yapılabilecek herşey yapıldığı halde hiçbir umut yoktur...ama ben sevdiğim çok çok sevdiğim halde karşı taraf açısından bu sevgimin bir önem arz etmiyor olması hala çaba sarfedebileceğim ve bir gün mutlaka ikna edebileceğim anlamı taşır.hangi açıdan bakarsan bak sonuç (bkz: the end)

the sims 4

sonunda 7 ek paket ve 2 güncelleme eklentisi ile oyun başında yerimi aldım.saatlerdir oynuyorum saatlerce de oynayacağım. cats&dogs , city living, fitness stuff, get to work, get together, parenthood, toddlers stuff ve vampir - toddlers güncellemeleri ile zaman nasıl geçiyor hiç anlamıyorum kendimi normal yaşantıdan koparıp yine sims evrenine kilitledim.

hadi be oğlum

bora egemen'in yönetmenliğini yaptığı başrollerinde kıvanç tatlıtuğ, büşra develi, alihan türkdemir'in oynadığı duygusal ve etkileyici film. konusu;
balıkçı ali, hayatını genç oğlu efe'ye adayarak yaşayan bir adamdır. efe diğer çocuklardan farklıdır.bir iletişim sorunu olan efe, gülüp oynayabilecekleri ve duyacaklarına tepki gösterebilen bir çocuk değildir. ali'nin en büyük arzusu oğlunun onu anladığını bilmektir.
senaryoda yer yer eksiklikler olması ve ucu açık bitmesi ile acaba devam filmi olur mu diye düşündürdü bana...filmde güzel bir feridun düzağaç etkisi vardı.filmde çocuğun hastalıgını çözmek uzun zaman aldı çünkü filmde de zaten sonunda daha belirgin hal aldı hastalıktan öte iletişim problemi.ve o kadar çok çocuk var ki iletişim problemi yaşayan kıvanç ali karakteri ile çok güzel örnek oluşturmuş yaklaşım konusunda.böyle anne ve babalar şart çocukların başına...izlenmesini tavsiye ederim tüketici bir toplum olarak önyargısız gidin efendim eğlenin güzel keyifli zaman geçirin...

peynir olsaydım kesin kaşar olurdum

ivrindi kelle peyniri olurdum kestikçe dağılan param parça olan yenilmesi oldukça zor

hindistan

yaşanılası yerleri olduğu gibi yaşanması zor yerleri de içinde bulunduran ülke.aşırı zengini de var aşırı fakiri de. ( buna benzer bir ülke bana bir yerden tanıdık geliyor ) izlediğim filmler sonrası sempati duymaya başladığım ve gel zaman git zaman araştırıp iyice sevdalısı olduğum ülke.kültürel zenginlikleri , renkli insanları , eğlenceli danslarıyla insanın içini ısıtan bir yer.ayrıca bütün dinleri araştırmaya müsait bir yer.ve düşünsenize yağmur yağsın diye iki kurbağayı birbiri ile evlendiriyorlar , bundan daha eğlenceli bir düğün olamaz. iki insanın düğününe gitmektense kurbağa düğününe katılmayı tercih ederim :d kadife çiçeğini de boyuma takarım...holi fest gördüğüm an da o renkli tozlar ile lgbt bireyleri aklıma geliyor direk ^^ insanın içindeki kötü enerjileri pozitif enerjiye çevirecek tüm etkinliklere sahipler belki akla yatkın değil belki komik belki saçma sapan gelebilir ama bizlerde de aynısı batıl inanç olarak yer alıyor.

kısa paça pantolon

bileği güzel kadınlara yakıştığını düşünüyorum.

çalı dibinde seks yapmak

çalı dikeni sevenler için extra zevkli olabilir.
bu arada;
(bkz:karaçalı gibi girdin aramıza)

ayı sözlük itiraf

kimseyi sevemiyorum, topluma ayak uyduramıyorum, insanları anlamıyorum, herşey günden güne daha manasız ve yabancı geliyor, kendimi hiçbir işe yaramayan ve dünyaya bir faydası olmayan biri olarak hissediyorum, insanların isteklerini gereksiz ve boş görüyorum, herşey fazlasıyla fani geliyor...ne uğruna çabalıyor ve yaşıyor bu insanlar? evlilik- savaş- aşk - iş - doğum - heyecan - arkadaşlık- yeni eşyalar hepsi saçma sapan geliyor...kendimi bu durumlarla karşılaştıgımda yabancılaşmış hissediyorum.kendi kavuşamadığım ve başaramadığım şeyler olduğu için mi bu yabancılık yoksa istediğim yaşamı elde etseydim de başarısızlıgım devam mı edecekti bir gün bu yabancılık hissi çıkıp gelecek miydi tekrar bilmiyorum.bilemeyeceğim de belli ki çünkü bu saatten sonra ne bunlara kavuşma isteğim ne de takatim var.
kaz mezarcı...hamlet romanındaki gibi iki mezarcı istemiyorum, diyalog kurdukça mezarımın derinliğini hesaplayamazlar, ölümümü tartışırlarken saatler sürer bu dünyanın altına ulaşmam.

kazma kürek, bir iki kazma kürek
beş arşın kefen bezi
çamur içinde bir delik, bir tümsek
budur bekleyen bizi.
  • /
  • 11
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 217

ayı sözlük itiraf

bir insanı gerçekten çok istediğinizde ona kavuşabiliyormuşsunuz... onu o kadar çok istedim ki imkansız gibi görünürken herşey imkanlı hale geldi. heteroseksüel bir insanı sevip kendinizi de ona sevdirmek hiç güç değilmiş. sevginin kucaklayıcı ve en iyi kalplisini taşıyorum şu an hayatımda. herşey bir kartpostal ile başladı... ve sana dair herşey fazlasıyla masum! kalbiniz neyi hakediyorsa onu yaşayın <3

gırgıriye'de cümbüş var ooşşt küpeek sahnesi

film 83 yapımı bubikoğlu 54 doğumlu ben de 70lerde yaşasaydım gülşen'e talip olurdum.bir kadının yüz hatları ancak bu kadar orantılı olabilir.

bazı yollar yalnız yürünür

kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur.
umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur.
hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur.
mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur.
kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur.
nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur.
insan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur.
kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur.
sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur.
çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.
destek yayınlarından çıkan bir (bkz: özgür bacaksız) kitabı

veteriner

bir dışkıyı kokusuna rağmen avuçlayabiliyorsan ve iğrenmiyorsan...dışkıda kurtların gezdiğini görüp inceleyip fotoğrafını çekebiliyorsan, çişini - gözünden akan irini - ağzının kokusunu - kanayan yarasını - kırık çıkığını iyileştirmek için delice çabalıyorsan çare bulamadığında üzülerek deli gibi çırpınıp araştıra araştıra başarıya taşıyabiliyorsan, ticari amaç gütmeden gerçekten faydalı önerilerde bulunabiliyorsan üstün başın kıl tüy olduğunda o halinle bir canın yanına uzanıp uyuyabiliyorsan - uyuz olmuş bir canı içine soka soka sevebiliyorsan, yavru bebişlerin ağzındaki süt kokusunu duyup bundan mutlu olabiliyorsan , onunla empati yapıp buna göre davranabiliyorsan , sen veteriner olmuşsundur, eli öpülesi insansındır , saygılar.

arif v 216

hakkında çokça şey yazılmış malum ortamlarda.ben de eksik kalmak istemedim filmsever biri olarak.biraz da eğlenemeyenlere inat bu yazı...cem yılmaz yalnızca küfürle güldürmüyor arkadaşım! bunun farkına varamamış ve birbiri ardına aynı şeylerin söylenmesi ile kulak kabartarak kişisel fikir oluşturamamış bireyler olduğunuzu kabul edersek çokta söze gerek kalmıyor.bir de ilginçtir ki cem yılmaz'ın espri anlayışını sevmeyenler, kaliteden ve konudan yoksun bir başkasının filmlerinin güzelliğini anlatıyorlar. (tahmin) adam işini yaparken eğlenmiş - eğlendirdi de. filmde bir konu var, konunun hiç durulmadan akan bir çizgisi var, espriler sık sık geliyor ve çoğu da göndermeli olduğu için sinema dünyasını ya da gündemi takip ediyorsanız anlayacağınız dilden.filme önyargılı gidip, zaten yaptığı hiçbir işi beğenmem edasında oturduysanız o koltuklarınıza suçu filmde aramak yerine kendi mukavemetinizde aramalısınız. (zaten ben de 70'lerden ışınlandım)
dönem temalı filmler güzel işlenmişse severim.bu filmde gayet güzel işlenişe sahipti.değil konusu ; kostümler , sekans , 70'li yılların başlangıcı - cast- politik dokundurmalar sizi hayran bırakıyor zaten.cmylmz eski insanların, eskilerin zerafetini hatırlatıp özletti bana.yozlaştığımızı tekrar hatırlattı. (hoş bunun aklı selimler her gün farkında ama aklı selim olmayanlarda izledi filmi neticede belki farkına varırlar) filmde (bkz: mert fırat ) (sadri alışık) ,(bkz: murat arkın) ( cüneyt arkın) , (bkz:şükrü özyıldız )( ayhan ışık) (bkz: kerem alışık ) ( turist ömer)
rollerinde o kadar iyilerdi ki.(bkz: seda bakan)'ı sevmeyen ben bile bu filmde başarılı buldum.ayrıca birçok ustayı hatırlatmış- emek harcanmış - gayet iyi...ve devam filmini tabi ki bekliyoruz.

yerli filmlerin çoğunu başarılı bulmuyorum ama izlediğim çok kaliteli yapımlar var;
(bkz:kelebeğin rüyası) , (bkz:kış uykusu) , (bkz:av mevsimi ) , (bkz:ekşi elmalar) , (bkz: bir varmış bir yokmuş) , (bkz: mucize )
aklıma şu an gelenler bunlar izlemenizi tavsiye ederim.

ayı sözlük itiraf

kimseyi sevemiyorum, topluma ayak uyduramıyorum, insanları anlamıyorum, herşey günden güne daha manasız ve yabancı geliyor, kendimi hiçbir işe yaramayan ve dünyaya bir faydası olmayan biri olarak hissediyorum, insanların isteklerini gereksiz ve boş görüyorum, herşey fazlasıyla fani geliyor...ne uğruna çabalıyor ve yaşıyor bu insanlar? evlilik- savaş- aşk - iş - doğum - heyecan - arkadaşlık- yeni eşyalar hepsi saçma sapan geliyor...kendimi bu durumlarla karşılaştıgımda yabancılaşmış hissediyorum.kendi kavuşamadığım ve başaramadığım şeyler olduğu için mi bu yabancılık yoksa istediğim yaşamı elde etseydim de başarısızlıgım devam mı edecekti bir gün bu yabancılık hissi çıkıp gelecek miydi tekrar bilmiyorum.bilemeyeceğim de belli ki çünkü bu saatten sonra ne bunlara kavuşma isteğim ne de takatim var.
kaz mezarcı...hamlet romanındaki gibi iki mezarcı istemiyorum, diyalog kurdukça mezarımın derinliğini hesaplayamazlar, ölümümü tartışırlarken saatler sürer bu dünyanın altına ulaşmam.

kazma kürek, bir iki kazma kürek
beş arşın kefen bezi
çamur içinde bir delik, bir tümsek
budur bekleyen bizi.

ayı sözlük itiraf

bir insanı gerçekten çok istediğinizde ona kavuşabiliyormuşsunuz... onu o kadar çok istedim ki imkansız gibi görünürken herşey imkanlı hale geldi. heteroseksüel bir insanı sevip kendinizi de ona sevdirmek hiç güç değilmiş. sevginin kucaklayıcı ve en iyi kalplisini taşıyorum şu an hayatımda. herşey bir kartpostal ile başladı... ve sana dair herşey fazlasıyla masum! kalbiniz neyi hakediyorsa onu yaşayın <3

danla bilic

iki tarafın toplamda 1 saati geçen konuşmasını dinlemek zorunda bırakıldım ve bu seçimlerde sinan binay'a veriyorum oyumu.

ayı sözlük itiraf

sanırım yalnızlığa alıştım... 2 yılı geçiyor...hani böyle sevdiğin olsun istiyorsun ama bir yanında istemiyor.sorumluluktan, kaybedişlerden , toplumdan , maddi manevi yükümlülükten bıkmışlık var.telefonu - sosyal medyayı terkedip - kendi çapında ördüğün ağın içinde aşağı yukarı gidip geliyorsun işte.mutlu ya da mutsuz diye ifade edemem ruhumu.nötr olmak bu ikisinden de beter anlaşılan.kendini alıp tartabileceğin teraziyi elinde dolaştırıyorsun sürekli.çünkü kendinden başkası yok..çünkü yalnızsın.dünya değişti, insanların istekleri ve yaşam şeklide bir hayli değişti.ayak uyduramıyorum.herşey batıyor , her hareket , her söz.tahammülün eridiğin de erimeye mi başlarsın? ben eriyorum galiba yanan bir mumdan bile daha hızlı şekilde.ölümümün sevdiğim kadının yanında gerçekleşmesini istemezdim zaten.kimseyi üzme , kaybediş duygusunu tattırma ve yalnız bırakma lüksüm yok.tüm yalnızlığı sırtıma aldım sevenler , yaşıyorum.gittiği yere kadar...

gırgıriye'de cümbüş var ooşşt küpeek sahnesi

film 83 yapımı bubikoğlu 54 doğumlu ben de 70lerde yaşasaydım gülşen'e talip olurdum.bir kadının yüz hatları ancak bu kadar orantılı olabilir.

ayı sözlük itiraf

kimseyi sevememek bitik bir duygu değilmiş aslında.yalnızlık en erdemli yaşam biçimi...en sevdikleriniz en büyük hatalarınız olduğunda - sürekli kazıklar silsilesi altında kaldıysanız sadece allah'a dönüyorsunuz yüzünüzü ve tek mutluluk bu yolda.son iki haftadır çok mutluyum sözlük...entrylerinizden öpüyorum ^^

e-devlet’te soy bilgisi sorgulama uygulaması

bana mantıklı gelmeyen yanları var açıkçası çünkü tanıdığım bir arkadaş vardı.metres hayati yasayan.onun anne babasi evli degil diye devlet nufus cuzdani vermiyormus.hatta okula baslarken kuzeninin nufus cuzdaniyla okula kayit oldu.
dogum gununu bile bilmiyor.sonra nufus cuzdani hakki vermis devlet. onun icin de kemik rontgeni cekilmis yaş tayin etmek icin.sonra 01.01.1990 dogum tarihli nufus cuzdani vermisler.onun gibi bi suru insan vardir.x tanıdıgımın evlendigi kadin bile zamaninda evli baska erkekle birlikte olup ikiz dogurmus.hic evlenmemis. simdi de x kişi ile kendini yamayan yamayana.simdi torunlari var 3 - 5 yaslarinda.onun cocuklari acaba nasil kimlik aldi.yani demem o ki bu soy ağaclari neye gore cikarildi? hata vardir kesin.
ben soyuma sopuma ulaşamıyorum çökertmişsiniz la.
Henüz takip eden biri yok.