ilk eşcinsel deneyim

sıcak bir yaz günüydü. mahalleden arkadaşlar apartmanın garaj girişini kullanarak kale yapmıştık. ben de oranın geçilmez bekçisiydim. bazıları bana kaleci diyordu. isimlere pek takılmam ama gardiyan falan dense daha hoşuma giderdi. bana doğru gelen her topu büyük şevkle karşılıyor hepsini tutmaya çalışıyordum. hele ikili mücadelelerdeki o azim beni benden alıyordu. herşey iyi güzel giderken birden kavga çıktı. anlam veremediğim bir nedenden ötürü en yakışıklı çocukla baş başa kalmıştım. aramızda sadece yuvarlak meşin vardı. hep bir ağızdan topu tut lan topu tut kaleci diye bana avazları çıktığı kadar bağırıyorlardı. ben daha hazır değilken çocuk topa vurdu. hayvan öyle bir sert vurdu ki toptan kaçmak zorunda kaldım. daha sonra arkadaşlarımın büyük tepkilerine maruz kalsam da ölmek için daha çok gençtim. top uzağa gidince onu alma görevi bana layık görüldü. apartmanın karşısına yeni yapılan sitenin içine kaçmıştı. korkusuzca içeri daldım. biliyorum ki topsuz dönsem beni top yerine koyup maç yaparlardı. (aslında fena fikir değil) ortalık sessizdi. topu aradım taradım bulamadım. tam ümitlerimi kesmişken sevgili bir amca topumla çıkageldi. yüzündeki o sevecen, içten gülümsemeyi asla unutamıyorum. beni yanına çağırdı. başımı okşamaya başladı. sevinç dolmuştu içim. beni limonata içmeye davet etti. şaşırmıştım aslında inşaat alanında limonata içmenin ne denli doğru olduğuna. bir kafeye falan götürseydi ya. arka tarafa geçtik. yerde kartonlar serilmişti. beni oraya oturttu yanıma sokuldu hemen. sıkıca sarıldı bana. bütün bu olaylara anlam veremiyordum neden bu adam beni görür görmez bu kadar samimi davranmaya başlamıştı? herhalde memleketinden uzak olduğu için beni evladı yerine koydu diye düşündüm. hava sıcak diye gömleğini çıkardı. hayatımda gördüğüm en kıllı insandı. benim de üstümü çıkarmamı istedi. ben de terli terli soyunmak istemedim. sonra üşütüp hasta olsaydım annem gebertirdi. yorulduğumu anlamış olacak ki uzanmamı istedi ve masaj yapmaya başladı. her tarafımı ovmaya başladı. öyle bir iyi gelmişti ki anlatamam. birden öpmeye de başladı. sevgiyle dolmuştu her yerim. ama bu öpüşler ve ovmalar canımı yakmaya başladı. gitmek istedim 'duurr, ahhhh, biraz daha' gibi anlamsız iniltiler çıkardı. ittirip kalkmaya yeltendim (ki en büyük hata bu diyebilirim) ben tutup kendine çekti. rahat değildim. sırtıma bir şey batıyordu. beni duvara yapıştırdı. iyice canımı yakmaya başlamıştı. amca bırak beni yaa demeye kalmadan bir acı hissettim arkamda. gözyaşlarım sel olmuş makus kaderime ağlyordum. iyi kalpli amca beni duvarla birleştirmiş sanki oraya yapıştırmak ister gibi gidip gelip duruyordu. acı birden anlatılmaz bir zevke dönüştü. ağlayışlarım zevk çığlıklarına karıştı. her şey bittiğinde bana ne olduğunu anlayamamıştım ama özümü bulmuş gibiydim. topumu almış çıkarken bir grup insan geldi. sanırım yardıma ihtiyacım olduğunu zannettiler. içlerinden birisi koşup sarıldı. diğeri de hemen arkasından geldi.ve diğeri ve diğeri ve diğeri de... son hatırladığım eve el arabasında götürdükleri.
temmuzun ortalarıdır, aile memlekete gitmiş bilinmez ne sebepten o sene evde kalmayı tercih etmiştir genç. o sene lise birinci sınıfı yeni bitirmiş basından geçen iki başarısız kız arkadaş tecrübesi içindeki bastırmaya çalıştığı eşcinselligi iyice gün yüzüne çıkarmıştır. evde tek olduğu için rahat rahat sigarasını içecekken paketin boş olduğunu gorup markete öner şort atletle. dönerken karşıdaki inşaata kayar gözü yapılı birini görmek umuduyla. sonra tüm cesaretini toplayıp inşaata girer, niye bunu yaptığını kendi de bilmez. bir sigara yakıp ust kata doğru çıkar birden neye uğradığını şaşırır iri yarı kıllı bir adam yarı çıplak elinde bir şişe birayla ona bakar çocuk sendeler yutkunur konuşmaya çalışır sesi çıkmaz adam gülümser gel bakalım yakışıklı bana eşlik et der, şişenin dibini bulurlar adam yeni bir şişe getirmek için kalkar döndüğünde çamaşırından fırlamıştır alet. çocuk urker çok büyük değildir ama ilk olacaktır sonuçta. adam yaklaşır ve korkma der göz kırpar, elini yavaşça sortun içine sokar çamaşırını çıkarır bir yandan da. olan olur ve çocuk bitap şekilde eve döner. gece boyu kusar ve kanar, bir yandan da ağlar...
ilkokul 1. sınıftaydım. en ön sırada bir erkek arkadaşımla otururduk. derste birbirimize pipimizi gösterip dokunurduk. çok heyecanlıydı. ama cinsellikten ziyade eğlencesine yapılan bi aktiviteydi diye düşünüyorum. öğretmenin olaydan haberi olmamasına ihtimal bile vermiyorum. kendisine olay yaratmadığı için burdan teşekkür ediyorum.
orta okuldaydım. ergenliğe girmeme henüz bir senem vardı. ama cinsellik konusunda biraz bilgi sahibi olsaydım o sene de girebilirmişim çünkü bünyem gayet de erkek istiyodu şahsen.

her neyse sınıfta gözüme kestirdiğim üç kişi vardı. şakalaşma ayağına sıkıştırırdım bunları benden kaçarlardı. sonradan pişman oluyor insan tabi. ben sapıklık olarak değerlendirmezdim bunu o yaşlarda.

o tarihten sonra lisede falan ufak tefek elleme bile denmeyecek türden şeyler oldu. aşık olduğum çocuğun pipisini gördüm felan ama bişey de yaşamadık yani.

ilk deneyimim çok çok geç bi tarihte oldu, geç acılmamdan oturu. yirmi sekiz yasimda hornetten saglam bir adam kaldirmistim. bira falan ismarladim, tanistik muhabbet ettik. sonra eve attim. o memnun ben memnun. sevistik.

sevisme sonrasinda isler degisti tabi. adam seks istiyor. ben kendimi zorlasam oral yaparım ama anal icim kaldirmiyor ne aktif ne pasif. olur mu olmaz mı derken biz baya güreşmeye basladık. o ilk romantizm kayboldu. siklerimiz de indi. ter icinde kaldik zaten. dedim ben yapamicam, sevisme yetti bana.

gidek kahve icek dedik. starbucksvari bir yerde kahve içtik. bu bana ailemle yasiyorum demisti, ben tabi bunu anası babası sanmıştım, kahve muhabbetinde bunun ailesinin karisi cocuklari olduğunu ogrendim. dumur oldum. yuva yıkan fettan kadın gibiydim. o kadın pozisyonuna düştüm. hay amk senin dedim hesabı da ben odedim, colugunun cocugunun rızkını bana yedirmesin simdi diye.

sonra dolmusa bindirdim yallah evine.

ahh sözlük ah, güller gülü koskoca sage'nin başına gelene bak. hayat işte.
17 yaşındaydım hatunla bir arkadaşımın lezbiyen ama cok iyi biri demesi ile tanıştım. dört beş ay kadar konuştuk sonra beklenen buluşma gerçekleşti. görür görmez acayip bi elektrik oldu aramızda ikinci buluşmamız da beraber olduk. dört saat felan sürdü gercekten inanılmazdi. beraber olduğum en güzel ve en özel kadın olarak tarihe geçmiştir kendileri hâlâ arada bir görüşürüz tabii arkadaş olarak..
(...) <br>topum inşaata kaçmıştı. sessiz sakin bir inşaattı. belli ki çalışanların izin günüydü. ama biri bütün çamaşırları yıkayıp asmış kendisi peşmurde beyaz bir donla dolanıyordu. "şey... topum kaçtı da" dedim. beyaz donun üzerinden hafif erekte olmuş bir penis dikkat çekiyordu. "şu çarşafı sıkalım geçsene karşıma" dedi. olur der gibi kafamla onayladım. kaslı kolları çarşafı sıktıkça daha belirgin oluyor, kollarındaki damarlar şişiyordu. ben ise var gücümle sabit durmaya çalışıyordum. iyice burduğumuz çarşafdan sonra "ellerin mi acıdı, bakayım bi" dedi. heyecandan tir tir titriyordum. elleri elimdeyken gözlerime bakıyordu. içimden aslında sadece sarılmak geçiyordu. sarıldım. o da sarıldı. dudaklarıma yapıştı. tuhaf bir duyguydu. neyi nasıl yapacağını çok iyi biliyordu, kendimi onun tecrübeli kollarına bıraktım. <br>(...)
ilk deneyimim sanırım çocukken oldu. ilkokula giderken apartmanda bir çocuk vardı. sürekli penisime ve kalçalarıma dokunmaya çalışırdı. hayat bilgisi'ndeki kopil gibi sürekli öpiyim mi diye sorardı. ben de git lan falan derdim. bir kere dövmüştüm. artık demiyordu. sonra bir gün annemle pembe dizi izliyorduk. brezilya dizisi, ne beklersin. öpüşüp duruyorlar. canım çekti. bizim mahallede kızlar erkek gibiydi ve 8 yaşındaydık. bu ibneye gittim bir gün, yağmur yağıyor, öpüşmek ister misin dedim. öpüştük. öpüşmeyle kalmadık apartman boşluğunda seviştik. bazen asansöre binip stop tuşuna basıp sevişirdik. 8 yaşındayım.

keşke biraz daha çocuk kalabilseydim.
bir başka başlık kusma çabasıdır.

bir heteroseksüel veya biseksüel için geçerli zincirleme isim tamlamasıdır ,
gay arkadaşlarımız eğer ki gaylerin üzerinden düşünmektelerse umarım okuduktan sonra farkına varırlar hatalarının ,
bir gayin '' ilk eşcinsel deneyimi '' olmaz . bir gayin '' ilk cinsel deneyimi '' olur arkadaşlar ,
kimse sizi bir kadınla yatmaya zorlamıyor dedirten başlıktır ayrıca.
birçok eşcinsel için ilk cinsel deneyim ile aynı şeydir.
* *
yaş olmuş 9-10. her yaz olduğu gibi 2 haftalığına, kastamonudaki dayımların köydeki evine gidiyoruz. 4 tane kuzenim var orada, ben de tek çocuğum, ve çok zayıfım o aralar. aşırı zayıf ama, kaburgalarım falan gözüküyor, düşünün artık. bi tane erkek kuzenim, benden 3-4 yaş büyük. yani ergenlik dönemleri oluyor onun için. libido tavanlarda sanırım. olaylar nasıl ve hangi ara gelişti ama o zamandan beri suçluyu hep o sandım. ama düşündükçe aslında ben onu zorlamıştım. evin altındaki ahıra sürükleyip, duvara yapıştırıp, dudaklarımızın bütünleşmesini ben sağladım. karşı koymadı, o da ayrı konu. soğuk eller vücutlarda dolaşmaya başlar, kalpler yerinden fırlar. ta ki abisi onu çağırana kadar. ama bu küçük kaçamak böyle son bulmaz. o günün akşamı da bu yiyişme devam eder. ertesi gün de devam eder. sonra tatil biter ve ben istanbula geri dönerim.

o günden beri yaz tatillerini iple çekmeye başlarım. ama, o olaydan sonraki ilk yaz tatilinde, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi, olaylar kapanıverdi. o, şehre inip bir cafede çalışmaya başladı falan. ama yine de ümidimi kaybettim ve ortalama 3 yıl boyunca sancılı dönemler geçirdim. onun bana yaşattığı o heyecan, o ateş, beni kavuruyordu. ama gel görki diğer yandan okulda kızlardan hoşlanıyordum. ya da öyle sanıyordum çünkü, en ufak bir duygu patlaması yoktu. hiçbiri o yaz olanların yerini tutamazdı. annem sorardı, ilk defa bir kız için ağladığımda, "elini tutunca bir şey hissediyor musun?" "yoo." derdim, hissetmeli miydim gibisinden. bunların hepsi tabiki de sürüye ayak uydurup "ben de kızlardan hoşlanıyorum" dememi sağlıyordu. ama yüreğim başka dil konuşuyordu. kuzenimle yaşadığım şey yanlış da gelmiyordu. yine olsa yine yapardım.

ama, o zamandan sonra birkaç şey olmadı değil. sınıftaki bir çocukla tuhaf şeyler yapıyorduk. nedendir bilinmez, o gün okul bitince, gelsene tuvalete demiştim. orda da devam ederdik yiyişmeye. gitmiştim salak gibi beklemiştim tuvalette. her neyse, sonuç olarak, kuzenimle bunu hiç konuşmadım. gey mi yoksa hetero mu bilemeyeceğim. ama, gelmişim 20 yaşıma, halen o tür bir heyecan yaşayamadım. o sebepten, kendisine bir teşekkür borçluyum. ne kadar, o olaydan sonra yaşadığım sancılı dönemleri saymazsak, öpüşmek için çıldıran bir tipe büründüm. yine de sağol.
sonrasında kaç gün ağladım bilmiyorum. en dipteydim, en yakın dostuma söylemeye çalıştım, ben eşcinselim kardeş diyemedim. kelimeler bir türlü çıkamadı ağzımdan, iyi ki çıkmamış.
daha denemedim ama çok merak ediyorum ilk ilişkimi.
ben salt erkeklerden hoşlanan bir erkek değilim. yani bir bakıma biseksüel sayılırım.
daha önce bir kızla bir şeyler yaşadığımdan ilk büyük ilişkimi merak etmiyorum.
ama bir erkekle... bir erkekle duygusal ya da fiziki hiçbir şey yaşamadım.
evet, bir erkek olduğum için az çok tahmin edebiliyorum nasıl zevk verebileceğimden.
ama o aradaki enerjiyi, çekimi, tutkuyu yakalayabilecek miyim acaba?
yoksa sinemada birine kaş göz yapıp çıkışta tuvalette mi yaşayacağım ilk seksimi?

öyleyse, aramaya devam arkadaş!
kendimizle yaşadığımız ilişkidir.
insanlar nasıl buluyorlar anlamıyorum. eğer internet olmasaydı, ilk deneyimimi bakıştığım, barda tanıştığım biriyle yapamazdım herhalde; çünkü barlara şimdi bile nadir gidiyorken, yol yordam bilmeden hiç gidemezdim.

benim ilk deneyimim klasik. malesef kendimi kabul ettikten sonra internet ortamında birini bulup evine gittim. ancak iyi ki gitmişim diyorum. hiçbir zaman pişmanlık duymadım. kendimi bu zamana kadar neden zorlamışım diye küçük bir üzüntü oluştu o kadar.
16 yaşında lisede bir pansiyonda ilk öpüşme sonrası malum pişmanlık yoktu bear olduğum için istanbuldan gelen biriyle olmuştum bizim bölgede kimse yok şişmanlarla dalga gecerler cocuğunlukla şimdi üniversitede ve şehir dışına gidip tanışıyorum şişman sevenlerle cinsellik çok yok zaten
hiç yaşayasım gelmeyen deneyim.*
gerçek bir cinsel ilişki anlamıyla, 24 yaşıma kadar gerçekleşmemişti ne yazık ki...
12 yaşımdan itibaren erkek arkadaşlarımla sevişme tarzı oyunlar olmuştu çokça...
ama cinsel ilişki anlamında ilk birlikteliğim çok geç oldu maalesef.
iskenderunlu bir eczacıydı, yaşıtımdı... aşık olmamıştık birbirimize... iskenderun'dan birkaç defa gelip bende kalmıştı...
ilk yaşadığım ilişki en kötü ilişkimdi, daha kötüsünü yaşayacak kadar aptal olduğumu da sanmıyorum artık, teşekkürler
bir erleği ilk öptüğümde '' evet gay sin '' dediğimi hatırlıyorum . acayip keyifliydi
  • /
  • 4